Dünyada son yıllarda yaygınlaşan “afet hemşireliği” kavramı, hemşirelik hizmetlerinin afet öncesi, sırası ve sonrasında, afet şartlarına göre uygulanmasını içeriyor. Ancak bu önemli kavram Türkiye’de pek bilinmiyor. Ancak Dr. Öğr. Üyesi Özcan Erdoğan’a göre bu kavramın Türkiye’de yaygınlaşması hayati önem taşıyor.
“TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özcan Erdoğan, Türkiye’nin yaşadığı afet süreçleri nedeniyle afet hemşireliği kavramının kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Türkiye’de deprem, büyük yangın ve sel gibi çok ciddi afet risklerinin bulunduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Erdoğan, her yıl bu afetlerden en az birinin Türkiye’de muhakkak yaşandığına da dikkat çekti.
AFET HEMŞİRELİĞİ NEDİR?
Afet hemşireliğinin kısaca ‘Afetle ilgili hemşirelik faaliyetleriyle alakalı spesifik bilgi ve becerinin değerlendirilmesi ve afetlerin sağlığa olan etkilerinin ve hayati tehlike içeren risklerin minimize edilmesi amacıyla diğer alanlarla iş birliği içinde yürütülen faaliyetler” şeklinde tanımlandığını kaydeden Erdoğan, “Anlaşılacağı üzere afet hemşireliğini ayrı bir meslek olarak değerlendirmek yerine, hemşireliğin bir kolu olarak değerlendirebiliriz. Bunu, bir yazarın hem öykü hem roman hem de deneme yazabilecek yetkinliğe sahip olması olarak da anlayabiliriz” dedi.
“AFET DÖNGÜSÜ”NÜN KOORDİNASYONU
Afet hemşireliği eğitiminin, hemşireliğin temel beceri ve yetkinliklerinin afet durumlarında doğru ve etkin kullanılmasını temel aldığını söyleyen Dr. Erdoğan, “Afet hemşireliği, bizim ‘afet döngüsü’ dediğimiz, afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası yaşananlara yönelik hemşirelik hizmetlerini kapsar. Bu süreç, hemşirelikteki planlama, uygulama ve değerlendirme süreçlerine benzer. Bir afet hemşiresi, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki rollerini iyi bilmelidir ki, afet gibi büyük bir olay, toplum açısından en az zararla atlatılabilsin” diye konuştu.
AFET HEMŞİRESİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?
Dr. Öğr. Üyesi Özcan Erdoğan, afet hemşiresinin afet öncesi, sırası ve sonrasındaki görevlerini ise şöyle özetledi: “Afet hemşiresi, her şeyden ve herkesten önce kendini, ailesini ve kurumunu afete hazırlamalı. Hepsinin afet planları hazır olmalı. Afet hemşireliğine yönelik olanlar başta olmak üzere, her türlü afet tatbikatında aktif rol alınmalı. Afete yönelik eğitim ihtiyaçlarını belirlemeli ve giderilmesinde aktif rol almalı. Ancak afet hemşiresinin asıl görevi afet sırasındadır. Bu süreçte afet planlarının etkinleştirilmesi hayati rol oynar. Çünkü afetler maalesef olup bitmiyor. Başta halk sağlığına ilişkin riskler olmak üzere iaşe ve barınma ihtiyacı gibi çok hayati konular oluyor. Dolayısıyla afet hemşiresinin, afet sırasındaki rutin faaliyetlerinin yanında bu gibi kavramlarla da uğraşması gerekiyor. Afet sonrasında ise yaralı bakımı ve nakli, afetzedelerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, söz gelimi atık yönetimi gibi süreçlerin koordinasyonu gibi işlemler bizleri bekliyor. Ve tüm bu faaliyetleri üstlenirken, ekip arkadaşlarımızın koordinasyonu, gerekirse dinlendirilmesi ve rehabilite edilmesi gibi konular da afet hemşirelerinin alanına giriyor.”
BEZMİÂLEM’DE AFET HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİ
Afet hemşireliği kavramının Türkiye için çok yeni bir kavram olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Erdoğan, “Aslında bu kavram Türkiye’de yok bile denebilir. Zira bazı sertifika programları ve birkaç yüksek lisans eğitimi dışında afet hemşireliğine yönelik derli toplu bir eğitim programı yok. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi olarak afet hemşireliği eğitimini lisans düzeyinde ele alan tek eğitim kurumuyuz diyebilirim. Bölümümüzün üçüncü sınıf öğrencilerinin zorunlu dersi olan afet hemşireliği dersi, bütün bu anlattığımız süreçlerin teorik eğitiminin yanında çok yoğun bir uygulama eğitimi içeriyor. Dönem boyunca birçok tatbikat düzenliyor ve çeşitli başka tatbikatlara katılıyoruz. Ayrıca bu eğitim konusunda AFAD ve UMKE gibi kuruluşlarla da iş birliği içerisindeyiz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.