CHP..........................................?

Yapılan bir ankete göre CHP'nin oyları %25 civarında olduğu söyleniyor.

Bundan dertlenen aslan sosyal demokratlar dizlerine vurarak ''Partinin oyu neden yükselmiyor?'' diye CHP içinde günah keçisi arıyorlar.

Yıllarca bu konuda yazılar yazdım,bir kere daha yazayım.

Dünyanın bütün ülkelerinde siyaset bugüne kadar(bugün bu da değişime uğradı, Polonya-Hindistan-Macaristan ve daha birkaç ülke örneği gibi) emek- sermaye çelişkisi üzerinden yapıldı.

Emekçiler hayatlarından çok büyük şikayet duyduklarında sola oy verdi, memnuniyet uzadığında ise sağa veya liberallere oy verdi.

Bizim ülkemizdeyse bu durum hiç bir zaman bu anlamda gerçekleşmedi, yazıyı uzatmamak için derin  tahliller yerine bugünü anlatmak istiyorum.

Bizim ülkemizde siyaset dinselleşmiş ve de etnisite egemen olmuştur.

Bugün Kürtler,Kürt milliyetçileri HDP ye oy verir, son dönemde buna sosyalistler ve komünistler eklendi.

Sünniler ve İslam'ın bütün farklı renkleri, tarikatlar AKP' ye oy verir.

Alevi kesim ve seküler yaşamı benimseyen, Cumhuriyet dönemi burjuvazinin kıyısında köşesinde olanlar, Atatürk devrimlerinin ekonomik yansımalarından istifade edenler CHP' ye oy verir.

Türk milliyetçileri, turan sevdası bitmemiş olanlar MHP' ye oy verir.

Diğer partilerse bunların kırıntılarını didikleyerek particilik yaparlar.

 Bu durumda herkes mutfaklarında acından ölse, halkın pandemiden %50' si ölse, bu durumu değiştirmeniz söz konusu olmayacaktır.

Bundan dolayı CHP ye gönül vermiş kardeşler,sorun yönetim veya lider değildir.

AKP'nin kemik oyunun %32  olması ve hala Cumhuriyet ittifakı blokunun %47 olmasının nedenlerine iyi bakmak gerekir.

Bu gün nüfusun %85'ini teşkil eden Sünni İslam'ın,tarikatların demokrasi, özgürlük,insan hakları ve de özgürlükçü demokrasi diye bir dertleri dün yoktu,bu gün de yok.

Onlar bir lokma, bir hırka kültürüne inanmış, bin lira aylıkla mutlu olan,yaşamın ona vermiş olduğu bu durumun Allah'ın taktdiri olduğuna inanmış ve şükretmek gerektiğine inanmış, sorma, sorgulama diye bir derdi de olmayan,analitik düşünme kültürü edinmemiş bir kesimdir.(Bu durum tam genelleme olmasa bile çoğunluk böyledir.)

Son yirmi yılda AKP' nin yaptığı bir takım sosyal yardımlar ve de dul yetim,65 yaş aylığı,evde bakım, özürlü, engelli aylıklarını  bağlanması ve de sosyal yardımların yirmi yıla yakı sürmesi,sağlık sektöründe halka dokunan hizmetler,devasa ulaşım yatırımları,bunların nasıl yapıldığı, ülkemin kırk yılının ipotek altına alındığı,ülkenin borcunun bu yatırımlarla patladığı,bu işlerin tamamı beş kişiye verilmesi,işlerin çok pahalı yapılması onu ilgilendirmiyor.

O üstünden geçtiği köprüye bakıyor,''vay beee'' diyor o kadar.

bu durum gerçek ve halka dokunan gerçekler,AKP'nin oyunu 32 'nin altına düşürmüyor,karasızlar dağılınca bu oran hala %40 civarında.

Bu sosyolojik yapı nasıl değişir?

Kısa bir sürede değişmez, bu yapının değişmesi için CHP' inin değişmesi ve Sünni ve dindar kesimden oy alması gerekir.

Bunun önündeki en büyük engel ise Sünni kesimin iliklerine kadar işlenmiş olan CHP düşmanlığıdır.

Sayın Erdoğan bunu çok iyi bildiği için sürekli buradan vurmaya devam ediyor.

''CHP camiyi ahır yaptı,CHP kuranı yaktı,CHP dini yasakladı,CHP geldi açlık, yokluk,kıtlık ,karne oldu gibi müthiş yalanlar halkın %80 'ninin inandığı yalanlardır.

 Bundan dolayı CHP'nin 2023 seçimlerinde tek başına iktidar olması hayalin ötesinde ütopyadır.

Eğer ülke iktidarını değiştirmek istiyorsan öncelikle İBB ve İmamoğlu seçim modelini benimsemek zorundasın.

Ben şahsen zaman zaman ''Kılıçdaroğlu varken bu iş olamaz'' diyebiliyorum ama bu bir yanılgıdır, bu gün CHP'nin içinden kim genel başkan olursa olsun, bu durum değişmez.

 Çözüm İBB seçim kazanma İmamoğlu modelidir ve bu modelin olmasının önünde de bir çok engel çıkmıştır.

Çünkü HDP bu dönem yalnız bırakılmıştır,65 belediyenin 55' i görevden alınırken, millet ittifakı ses çıkarmadığı gibi İP (İyi parti) koptu,CHP sustu. 

Yarın ''Haydi beraber olalım'' ın önünde de çok büyük engeller,büyük setler oluşmuştur.

Bundan dolayı ülkemizdeki bu model adı neyse sayın ''Erdoğan modeli''ne ülke daha uzun süre mahkum gibi görünüyor.

Maalesef bana göre durum budur ve de kral çıplaktır.