Çocuğumuzdan öfkemizi nasıl saklayalım



Yani sevgimiz olmasa kim bize bunları zorla yaptırabilir. Mesela arada bir itirazlarına yenik düşüp yemeğini yememesine üzülmemeli.

” Bir öğünde benim istediğim şekilde, iştahla yememiş olması onun büyümesini engellemez, İtirazlarına kızmamış ve onu incitmemiş olmam ona daha iyi gelecektir” diye düşünülebilmek gerekir.

Öfke de diğer özelliklerimiz gibi doğuştan gelen karakteristik bir özelliktir. Ama bunu sadece böyle açıklamak eksik olur. Çevre bu gibi tutumlarda oldukça etkilidir. Çocuk her şeyi çevreden öğrenir.

Çocuk sürekli öfkeli dolaşan bir anne babayla büyürse aynı özelliği onda görmek olağandır. Anne babanın da sabrının zorlandığı durumlar olacaktır. Onlardan sonsuz sabrı, sükûneti beklemek haksızlık olur.

Bu gün çocuk, mutlu iken anne kızgın veya rahatsız olabilir. Ama iki davranış ve duygu arasında şöyle bir ayrım var. Biz duygularımızı kontrol edebiliriz. En azından yetişkinden beklenen budur.

Oysa bir çocuk, öfkesini açıklayamaz ve bizim tarafımızdan sakinleştirilmeyi bekler. Burada,“öfkelenip öfkelenmemek” değil, bu halin “ne sıklıkta” olduğu ve” kontrol edip edilemediği ve çocuğun bu duruma şahit olmamasına özen gösteriyor olmamız” önemlidir.

Araştırmalara göre, gergin bir hamilelikten doğan çocuğun gergin dünyaya geldiği yönündedir. Anne hamileliği süresince gergin idiyse çocuk, çatık kaşlı, mutsuz, kızgın suratla dünyaya geliyor. Çünkü fetüs(anne karnındaki bebek) 24 üncü haftadan itibaren zihinsel aktivitelerini gerçekleştirmeye başlıyor.

Çocuk bu dönemden itibaren duyar, düşünür, düşünceleri arasında bağlantı kurmaya başlar. Bazı ülkelerde anne karnında 24 üncü haftasını dolduran bebeklere birey muamelesi yapılıyor, hatta nüfus cüzdanı verilebiliyor.

O halde nelere dikkat etmeliyiz; Önce sağlıklı, mutlu, kaygılardan uzak bir hamilelik yaşamaya azami gayret edelim,
Davranışlarımızda tutarlı olalım,
Çocuk yetiştirmede eşimizle fikir çatışmasına düşersek bunu çocuğa hissettirmeyelim
Yerine getiremeyeceğimiz sözler vermeyelim,
Çocuğumuzu aşağılamayalım,
Öfkesi geçene kadar sabredelim, sonra anlayacağı dilde konuşalım…

Sevgi ve muhabbetlerimle AYŞE BAY