Sedat Peker diye bir şahsiyet çıktı devletin her kademesiyle dalga geçer gibi konuşuyor. Devletin tepesindeki isim, Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na ‘Tayyip Abi’ diye hitap ediyor…
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son yıllarda özellikle terör örgütü PKK ile ilgili konularda yaptığı icraatlarla öne çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, oldu ‘Süslü Sülo’
Adı hala açıklanmayan milletvekiline çanta dolusu dolar verdiğini ifade ediyor.
Şimdi çıkmış, 15 Temmuz algısı yapıyor…
15 Temmuz FETÖ Darbe girişiminde gençlere gayri resmi yollarla silahlar dağıtıldığı iddia ediliyor.
İşadamları ile yapılan ticari ilişkilerle ilgili iddialar ise yenilir yutulur gibi değil…
Bu suç örgütü Lideri Sedat Peker, neler biliyormuş, neler…
Belli ki devletin belirli kademesindekiler suç örgütü liderini kullanmışlar, onunla birlikte iş yapmışlar…
Yoksa bu suç örgütü Lideri Devletin içinde olup biten bu kadar spekülatif işleri nereden bilecek..
Tamam, Suç örgütü Lideri yurt dışında…
Ama devletin yetkili makam ve mevkileri de susmuş bekliyor.
Bu gibi iddialar karşısında devletin birimleri hemen harekete geçip, olayların gerçek olup olmadığını araştırır. Araştırması gerekir.
Ama bugün ne yazık ki, Adalet mekanizması bu konuda çok gerilerde…
Neden bu iddialarla ilgili bir soruşturma başlatılmıyor.
Bu duruş, Ak Parti ve Devletin üst düzeyinde görev yapanların hepsini yıpratıyor ve yıpratacaktır.
Suç örgütü Lideri Sedat Peker ’nin anlatımları, devlet kademesinde olup bitenlerle ilgili yazdığı detaylar sanki istihbarat elemanının itirafları gibi(!)
Peker’in son yazdığı sivillere silah dağıtımı… Bu gerçek mi?
İlgililer neden çıkıp bunu yalanlamıyor?
Neden bu iddialarla ilgili ciddi bir açıklama yapılmıyor?
Suskun kalmak, toplum arasında;
-‘Pekerin söyledikleri doğru’ yorumlarını gündeme getiriyor.
Vatandaşlarla konuşurken, yapılan yorumlar şöyle:
-Suç örgütü Lideri o kadar ciddi anlatımlar yapıyor ki; İşadamlarıyla kurulan tezgahları detaylı bir şekilde açıklıyor. İsim veriyor. Bazı işadamları için siyasetçilerin kasası tabirini kullanıyor.
Ne bu işadamları çıkıp aksi bir açıklama yapabiliyor, ne de ilgili siyasetçiler.
O halde bu anlatılanlar doğru, Doğru olmasa, devlet görevlileri ve yetkilileri bunları yalanlar, gerekirse soruşturma başlatıp ilgililerinden hesap sorar. Bakan, bürokrat v.s. görevlerde bulunanlar görevlerinden alınıp, haklarında soruşturma açılmalı. Aklanması durumunda görevlerine iade edilmeli.
Haklarında iddia yolsuzluk ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla suçlanan siyasetçiler ve bürokratların da, mal varlıkları incelenmeli.
Bir vekil göreve başlarken mal beyanında bulunur.
Bir bürokrat göreve baylarken mal beyanında bulunur…
Nasıl ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde, parmağındaki yüzüğü çıkararak, kameraların karşısına geçip,
“İşte benim mal varlığım. Bir yüzüğüm var. Bundan başka malvarlığım yok” diye ifade etmişti.
Şimdi diyeceksiniz ki; “adam 27 yıldır devlet görevinde bulunuyor. Tabi ki malı mülkü olacak.”
Tabi ki olacak. Ama yaptığı mal mülk ile o günden bu yana eline geçen kayıtlı para uygun ise diyecek bir şey yok..
Herkes Vatana Millete karşı hesabını vermek zorunda…
Hesabını verebilen çini bir sıkıntı yok.
Ama Suç örgütü liderinin anlatımları karşısında susmaktan kötüsü olamaz.
İşadamları da çıkıp, konuşmalı.
Edindikleri mal mülk, aldıkları kamu arazileri yasal yollardan edinilmiş kazançlar mı?
Tamamı kendilerine ait mi, yoksa devredecekleri mal mülk var mı?
Çıkıp anlatsınlar kamuoyu önünde.. Kaçmakla bir yere varılmaz.
Devletin; bu iddialarla ilgili herkesten hesap sorması gerekir. Ancak o zaman herkesin kafası rahatlayacaktır.
Yoksa laf olsun diye çıkıp ekranlarda konuşmak birşey ifade etmez.
İcraat lazım...
Devlet icraat yapmalı...
Sedat Peker nerede ise onu bulup getirmeli... Hesap sormalı...
İşte o zaman herşey ortaya çıkar... Sedat Peker yargılanırken, iddiaları da yargı gündemine gelir ister istemez.
O zaman, Ak koyun Kara koyun belli olur...