Farklı olan çocuklarımız



Otizm, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlardan kaynaklandığı sanılmaktadır.

18 aylık ve daha büyük bir çocukta şu yakınmaların birkaç tanesi var ise, üzerinde durup bir değerlendirme başlatmak gerekir:

- Susuyor, Konuşmuyor, konuşsa da ihtiyacı kadarını söylüyor

- Elini göstermek için kullanmıyor, ihtiyaçlarını işaret etmiyor,

- Genelde ilgisiz, dikkat çekme çalışmaları genelde boşuna

- Adını söyleyerek seslenseniz dönüp bakmıyor

- Çevreye duyarsız olduğu için, hiçbir şeye kulak vermiyor, dinlemiyor

- işine gelenler dışında söylenenleri anlamıyor

- Hiperaktiftir, yerinde duramaz veya tam tersi uzun saatler hareketsiz kalır

- Rutinleri vardır. Yani hep aynı şeyleri yapıyor amaçsızca, gereksiz sıralamalar gibi

- Sanki işitmiyor sanırsınız. Duyduklarına tepki vermiyor

- Oyuncaklarla oynamayı bilmiyor,

- Bir şeye takılıp kalıyor, aynı hareketi tekrarlıyor

- Değişiklikten hoşlanmıyor. Onun için çevredeki hiçbir değişmemeli, aynı kalmalı.

- Göz teması kuramıyor

- Çocuklara ilgisi zayıf, beraber oyunlar oynayamıyor

- Nesneleri diziyor, sıralıyor; bu düzenin bozulmamasını adeta amaç ediniyor’.

- Sayı saymak, marka gibi ‘sistemli’ bilgileri kolayca öğreniyor

- Objelere gereksiz yere bağlanıyor

- Yalnız kalmak ister

- Sorulan sorulara cevap verme yerine kendisine söyleneni tekrar eder

- Konuşmada gecikme olması da bir işaret olabilir

- Zihninin çalışmasında takılıp kalmalar (tekrarlayıcı hareketler ve ısrarlı düşünceler) vardır.

Çocuğun çevresi ile olan İletişim ve etkileşimindeki gelişim bozukluğu anne baba tarafından fark edilir edilmez, öncelikle çocuk doktoruna veya bir çocuk psikiyatrisi uzmanına başvurulmalı.

Dil gelişimini tamamlamamış, iletişim becerileri tam oturmamış, toplumsal ilgisi yeterince güçlü olmayan çocukların, günlerini klip kanalları ya da reklam kuşakları başında geçirmeleri gelişimlerini bozabiliyor; özellikle sözel becerilerin gelişimini kısıtlayıcı etkiler yaratabiliyor.

TV, ya da ekranlı araçlar, tek başına otizme neden olmaz lakin yinede genel bir öneri olarak, üç yaşın altındaki çocuklar için, hele dil gelişimi yeterli değil ise, televizyondan (ve karşılıklı etkileşim içermeyen ilişkilerden) uzak durmayı öneririz. Çocukların ekranlara değil sahici bir alışverişe girebilecekleri canlılara ihtiyaçları var.

Saygı ve muhabbetlerimle, Allaha emanet olunuz.

Ayşe bay