Türk Milleti’ne tarihin en büyük kötülüğünü yaptılar, yapıyorlar.
Onlar; Biz ve onlar diye ayırımcılık bölücülük yapıyorlar.
Onlar; Milletimiz diyorlar ama Türk Milleti demiyorlar, diyemiyorlar
Onlar; Milletimiz diyorlar ama hani milletten olduklarını söyleyemiyorlar
Onlar; Kin nefret ve öfke içinde Türk Milleti’ne zehir kusuyorlar.
Onlar; Bin yıldır et-kemik misali olan Anadolu insanını birbirine düşürüyorlar.
Onlar; Etnik tasnifler yapıp zihinleri bulandırıyorlar.
Onlar; Müslüman görünümlü Müslümanlıktan geçinenlerdir.
Onlar; Allah’la, din’le aldatan şeytanın yolundadırlar.
Onlar; Mezhepçilik yapıyorlar.
Onlar; İnanç ve kavramlar üzerinden ayrılık tohumları ekerek toplumu cepheleştiriyorlar.
Onlar; Milli bayramların gururunu ve coşkusunu yaşamıyorlar.
Onlar; Arapların ortaçağ masallarını coşkuyla kutlamayı tercih ediyorlar
Onlar; Bağımsızlık ateşiyle tek yürek olarak başlatılan milli mücadeleyi, idrak edemiyorlar.
Onlar; Arap hurafelerini, Arap kahramanlarını masallarını öğrenerek yetişiyorlar.
Onlar; Arap tarihini, inanç-kültür kitaplarını okuyarak kimlik kazanıyorlar.
Onlar; Ortaçağ yaşam biçimine göre yaşıyorlar.
Onlar; Yalanclıkta ustadırlar.
Onlar; Hırsızlıkta, talanda, soymada beceriklidirler.
Onlar; Türkiye’nin itibarı on paralık ediyorlar.
Onlar; Türk Milleti’nin destansı kahramanlıklarını hatırlamak istemiyorlar.
Onlar; Kurtuluş Savaşını, milletin var olma azminin, bağımsızlığa, birlik ve beraberliğe olan inancının; kurulan Cumhuriyeti ise yeniden dirilişimizin abideleşen simgeleri görmüyorlar.
Onlar; Tarihi zorunlulukların, çağın siyasi ve sosyal gelişmelerinin, Türk toplumunun ulusal özelliklerinin ve kaynaklarının ortaya çıkardığı, Anadolu Türk milli varlığının Misak-ı Milli sınırları içerisinde somutlaştırdığı Türkiye Cumhuriyetini benimsemiyorlar.
Onlar; Kurulduğu günden beri, yüce milletin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmasının itici gücü olan Cumhuriyetin, hem her alanda ilerleyişin kaynağı hem de milli birlik ve beraberliğin sağlanmasının en büyük güvencesi olduğunu anlayamıyorlar.
Onlar; Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünde uzanan aydınlık yolda her zaman emin adımlarla ilerleyip, benimsediği evrensel ilkeleri muhafaza ederek, uygar dünyanın onurlu bir üyesi olmaya dün olduğu gibi bugün de devam etmekte olduğunu farkında değiller.
Onlar; Tarihimizin en büyük çağdaşlaşma ve değişim hamlesi olan Cumhuriyet’in gurur verici atılım ve başarıları, geleceğe büyük bir ümitle bakmamızı sağlamayı, her türlü zorlu engelin aşılmasında bizlere güç verdiğini özümleyememişlerdir.
Onlar; Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş değerleri ve kazanımlarının aydınlık atmosferinde, düşünce ufkunu kavrayıp bir yaşam tarzı olarak benimsemiş olanları kinle nefretle öfkeyle düşmanca görmektedirler.
Onlar; Birlik ve beraberliğimizi koruma kaygılarına sahip değiller.
Onlar; Her alanda gelişmiş, üretken, zengin, demokrat ve modern bir Türkiye’nin en büyük idealimiz olduğunun bilincinde değiller.
Onlar; Her alanda bölüyorlar, bölünüyorlar.
Günün Sözü: Gözleri kör, kulakları sağır insana ne anlatsan bir anlam ifade etmez.
nurullah aydın <nurullahaydn2@gmail.com>
Kime: bcc: bana
Nurullah AYDIN
4 Ağustos 2014-ANKARA