Halk TV'de Halk Meydanı programında soruları yanıtlayan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

ADVERTISING

“Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı bir İstanbul Sözleşmesi vardı. Türkiye’nin bu sözleşmede emeği var. Bu sözleşmede; kadına karşı şiddetin aması, fakatı olamaz diyordu. Bugün İstanbul’da gördüğümüz manzara sadece Türkiye için değil, dünya için bir utanç vesikası.

COP27 toplantılarını yakından izledik. Sonuçları arzu ettiğimiz gibi olmasa da en azından farkındalık oluşturmak için yılda bir bu toplantıların yapılmasını faydalı görüyoruz. 2050 yılı itibariyle net sıfır emisyon hedefimizi koyduk. Net sıfır hedefi içerisinde kömürden çıkış da var. Salınan karbonun zararının önlenmesi de var. Cumhurbaşkanı G20’ye gitti. Merak ediyorum, Çin cumhurbaşkanıyla görüşürken ‘Dünyayı en çok kirleten ülkesiniz. Nasıl tedbir alacaksınız?’ diye sordu mu? Biden’la ‘Karbon emisyonunuzu nasıl azaltacaksınız? Ne kadar para koyacaksınız?’ diye konuşuldu mu?

Bizim zamanımızda Dünya Bankası Başkanı Türkiye’yi seçiyordu. Dünya Bankası’nın başkanı emekli oldu. ‘Emeklilikten sonra birkaç sene Türkiye’de yaşamak istiyorum. Üniversitelere benim için bakabilir misiniz?’ dedi. İstanbul’da ne yapabilir diye araştırma yaptım.

Interrail yapan, Avrupa'yı trenle gezen bir gençlikten günde tek öğünle tok durmaya çalışan bir gençliğe geldik. Cumhurbaşkanı gençlere büyük bir jest yaptı. 'Şehir dışında okuyan gençler ailelerini görebilsin diye yılda 2 defa otobüs bileti alacağız' dedi.

“HIZLI ŞEKİLDE İŞSİZLİK ORANLARINDA DÜŞÜŞ GÖRECEĞİZ”

Gençleri 3-6-12 aylık yeniden beceri kazandırma programlarına tabi tutmamız gerekiyor. Yol, yemek parasını karşılayacağız. Programa katılan genç gelir vergisi, işveren de sosyal güvenlik primi ödemeyecek. Çok hızlı şekilde işsizlik oranlarında düşüş göreceğiz.

Biz devraldığımızda ülkenin borcunun millî gelire oranı %74’tü. Biz bunu ta %27’ye kadar indirdik. Mutlak rakam olarak borç belki arttı ama ekonomi ondan çok daha fazla büyüdü. Artan, özel sektör borcudur çünkü harıl harıl yatırım yapıyordu.

Türkiye’nin acil servis programına ihtiyacı var. Bir an önce krizden çıkartmak gerekiyor. Türkiye’de yeni ekonomik modeli mutlaka yüksek katma değere, dijital dönüşüme, yüksek teknolojiye doğru ekonominin direksiyonunu kıracak bir kalkınma modeli gerekiyor.

“DÖVİZ YAKMA FIRINI OLARAK KULLANILIYOR”

Ülkeyi yönetenler Merkez Bankasını döviz yakma fırını olarak kullanıyor. Arka kapıdan satılan döviz miktarı 250 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar. Sadece bu yıl faize ve kur farkına ödenen parayla 1 milyon konut yapıp insanlara bedava dağıtmak mümkündü. Fakirden alıp zengine veren bir ekonomik uygulama var şu anda. Ekonomik model de demiyorum çünkü model falan değil bu, bir kişinin aklına geleni yaptığı uygulama. Daha önce böyle bir şey yaşanmadı Türkiye’de.

Ülkenin Cumhurbaşkanı kapı kapı dolaşıyor 5 milyar, 10 milyar için. IMF geldi bizden borç para istedi. Biz bunu yaşadık Türkiye’de. Yunanistan kriz yaşadığında kredi teklif ettik. Nereden nereye...

Son dakika... İktidarın Belediyelere SGK borcu baskısına Ekrem İmamoğlu'ndan çarpıcı yanıt Son dakika... İktidarın Belediyelere SGK borcu baskısına Ekrem İmamoğlu'ndan çarpıcı yanıt

“KONSERE, TİYATROYA GİTMEK LÜKS HALİNE GELDİ”

Şu anda 80 bin lirayı denkleştirenler askerliği 1 ay yapıyor. Parası olmayanlar daha uzun süre. Adaleti sağlamanın yolu; zorunlu askerliği kaldırıp tamamen profesyonel orduya geçmek.