Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:

“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün sadece bir yılı bitirip, yeni bir yılı karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını geride bırakıp yeni yüzyılına adım atacağımız bir döneme giriyoruz.

“CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNUN 100. YILININ SEVİNCİNİ HAYAL ETTİĞİMİZ ŞEKİLDE COŞKUYLA YAŞAYABİLECEĞİZ”

Millî mücadelenin 100. yıl anmalarına 2019’da Samsun’la başladık. Esasen, Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen dört yıllık dönemdeki her 100. yıl anmasını hep beraber coşkulu bir şekilde yaşamayı ümit ediyorduk. Bunun için çok ciddi hazırlıklar da yapmıştık. Ancak, Kovid-19 salgını çerçevesinde uygulanan tedbirler, bizi bu dönemi daha sade anma törenleriyle geçirmeye mecbur bıraktı. Öyle ki, Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılında dahi tebrik mesajlarıyla yetinmek durumunda kaldık. Hamdolsun bu sıkıntılı günleri geride bıraktık.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının sevincini, inşallah, 29 Ekim 2023’te hayal ettiğimiz şekilde coşkuyla yaşayabileceğiz. Ayrıca 2023, milletimize 12 yıl önce verdiğimiz bir sözün de miladıdır. Ülkemizin en iddialı demokrasi ve kalkınma vizyonlarından biri olan 2023 hedeflerimizi milletimizin takdirine sunup onayını aldığımız 2011 seçimlerinden beri, bu sözümüzü yerine getirmek için gece gündüz çalıştık.

“2023 HEDEFLERİMİZDEN ASLA GERİ ADIM ATMADIK”

Türkiye’nin 2023 hedeflerini ilan etmesinden hemen sonra başlayan ve bugüne kadar kesintisiz süren hadiseler, bir yönüyle de bu adımla ne kadar çok güç odağını ürküttüğümüzün ifadesidir. Her ikisi de; 2013’te yaşanan Gezi olaylarından, 17-25 emniyet-yargı darbe girişimine, PKK’nın çukur eylemlerinden DEAŞ’ın sınırlarımızı tacizine, 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden 2018’de ekonomimizi hedef alan uluslararası sabotaja kadar.

Dört bir yandan sayısız saldırıya maruz kaldığımız bu kritik dönemde, verdiğimiz çok yönlü mücadele yanında, 2023 hedeflerimizden de asla geri adım atmadık. Tam tersine, millî birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, terörle mücadele stratejimizi tehditleri kaynağında yok etme yönünde genişleterek, teröristleri açtıkları çukurlara gömerek, darbecilerin başını ezerek, ekonomik tetikçileri kendi programlarımızla hüsrana uğratarak, küresel krizleri fırsata dönüştürmek için ülkemizin kaynaklarını tam kapasite harekete geçirerek velhasıl beraberce var gücümüzle mücadele ederek, 2023 hedeflerimizin kılavuzluğunda yolumuza hep devam ettik.

Hiç şüphesiz, 2021’in son aylarında başlayıp 2022 boyunca süren ekonomik sıkıntılar hepimizin canını sıkmıştır. Küresel salgını ve arkasından başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı ekonomik sarsıntıyı kaldırmakta zorlanan dünyadaki olumsuz gelişmeler ister istemez bizi de etkilemiştir. Ancak bu süreçte Türkiye’yi, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyadan ayıran en önemli özellik istihdamdan ve üretimden taviz vermeyen ekonomi modeli olmuştur.

“MİLLETİMİZİ HAYAT PAHALILIĞI KARŞISINDA YALNIZ BIRAKMADIK”

Evet, bu ülkede bir hayat pahalılığı yaşanmıştır. Ama vicdan sahibi herkes kabul edecektir ki aynı zamanda bu ülke tarihinin en yüksek istihdam oranına, en yüksek üretim gücüne, en yüksek ihracat rakamına da aynı dönemde ulaşmıştır. Bir başka ifadeyle, biz milletimizi hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmadık, kendi kaderine terk etmedik.

Bunun yerine, istihdamı artırarak herkesin gelir sahibi olmasını sağladık. Çalışanların refah kayıplarını yüksek oranlı artışlarla telafi etmeye çalıştık. Çarkların durmaması için sanayi ve ticaret erbabını sürekli destekledik.

Şayet bugün Türkiye, yaşadığı onca saldırıya, dünyayı kasıp kavuran onca krize rağmen hâlâ dimdik ayaktaysa bunu verdiğimiz kararlı mücadeleye, uyguladığımız özgün siyaset ve ekonomi politikasına borçludur. Uluslararası krizlerde sağduyulu, soğukkanlı, barış ve itidal yanlısı tutumuyla müzmin hasımları dâhil herkesin saygısını kazanan Türkiye gerçeğini kimse inkâr edemez.

Dünya enerji kriziyle boğuşurken, bizim kendi keşiflerimizle, uluslararası tedarik ve ticaret hatlarının merkezi hâline gelen konumumuzla, biz kendimizi farklı bir yere taşıdık.

Terör örgütlerinin şehirlerimizi hedef alan eylemlerinin ülkemize yönelik şantaj aracı hâline getirildiği günlerden sınırımızın onlarca, bazen yüzlerce kilometre ötesinde operasyonlar yürütebildiğimiz bir seviyeye geldik.

Ülkemizin neresine gidersek gidelim yüzlerce fabrikanın inşaatının yükseldiğini, açılışının yapıldığını, yurt içine ve dışına harıl harıl mal sevk edildiğini görüyoruz.

Turizmde kayıplarımızı telafi etmekle kalmayıp tarihimizin en yüksek gelir seviyesine ulaştığımız bir sezonu bitiriyoruz. Hangi alana bakarsanız bakın benzer fotoğraflar göreceksiniz.

“2023’TE ÜLKEMİZDE CUMHURİYETİMİZİN YENİ ASRINA YAKIŞIR ÇOK DAHA BÜYÜK BİR ATILIMI BAŞLATACAĞIZ”

Altını çizerek tekrar ifade etmek isterim ki 2022’yi de, tıpkı son 20 yılımız gibi, sıkıntılarımızdan daha büyük kazançlarımızla kapattık. İnşallah 2023’te ülkemizde, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla, Cumhuriyetimizin yeni asrına yakışır çok daha büyük bir atılımı başlatacağız.

Artık hedefimiz, küresel siyasi ve ekonomik ligin en üst dilimine girmek değildir. Hedefimiz, en üst dilimin de ilk sıralarında yer alacak siyasi ve ekonomik güce kavuşmaktır.

Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısını bu büyük hamlenin temeli, başlangıcı, besmelesi olarak görüyoruz. Yani, yeni başlıyoruz.

Amacımız, bu başlangıcı en iyi ve etkin şekilde yaparak gençlerimize Türkiye Yüzyılı’nı hedeflerimize, hayallerimize, medeniyet ve tarih mirasımıza uygun şekilde başarıya ulaştırabilecekleri bir ülke bırakmaktır.

Bu duygularla geride bıraktığımız 2022’yi uğurluyor, 2023’te milletimizin her bir ferdine ve tüm insanlığa barış, huzur, refah ve esenlik dolu bir yıl diliyorum. Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla.”

Son dakika... İktidarın Belediyelere SGK borcu baskısına Ekrem İmamoğlu'ndan çarpıcı yanıt Son dakika... İktidarın Belediyelere SGK borcu baskısına Ekrem İmamoğlu'ndan çarpıcı yanıt

Editör: TE Bilişim