Cumhuriyet Bayramı'nın 99. yılını kutlarken 100.yıl a adım atarken Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti “Türkiye Yüzyılı” Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan yaptığı konuşmada, “Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz. Bizim açtığımız her yol gibi, Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizin zirveye taşıyacağından şüphe duymuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı” Tanıtım Toplantısı’na katılarak katılımcıları selamladı  Türkiye Yüzyılı hedeflerini anlattı..

Tanıtım toplantısına katılan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere tüm katılımcıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevginin, şefkatin, merhametin, hayatın sembolü değerli hanımefendiler, gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler, bugün bu salonda bizlerle yüz yüze birlikte olan ve çeşitli medya mecralarından bizleri takip eden muhterem kardeşlerim, Cumhur İttifakı’nın değerli mensupları hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum” dedi.

Cumhuriyetin birinci asrının son yılına girmeye hazırlanılan bir günde, Türkiye Yüzyılı’nın ahdi için bir araya geldiklerini belirterek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Cumhuriyetimizin 99. yıl dönümünün gururuyla birlikte, Türkiye Yüzyılı’nı da millî hafızamıza kazıyacağız” şeklinde konuştu.

“Cumhuriyetimizin ilk yüzyılına, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen bir saldırının ardından giriş yapmıştık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:  “Osmanlı Devleti’yle birlikte milletimizi de topyekûn tarihe gömmek isteyenler, bu defa, Çanakkale’de veya Kutü’l Amare’de olduğu gibi doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu’yu işgale yeltendiler. Uzunca bir süredir devam eden savaşların yükü altında beli bükülen milletimiz, ‘yurdunu alçaklara uğratma sakın’ diyerek, son bir silkinişle millî mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı. Anadolu’daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilanıyla, kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık. Tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken, önce millî mücadeledeki destansı meydan okumanın ve küllerinden yeniden doğuşun öncülerini selamlamak istiyorum. İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, bizlere üzerinde özgürce nefes aldığımız bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla, minnetle yâd ediyorum.”

Akşener, Gaziler ile kahvaltıda buluştu; Şehit ve Gazilerin hakkı ödenmez Akşener, Gaziler ile kahvaltıda buluştu; Şehit ve Gazilerin hakkı ödenmez

“EMPERYALİSTLERİN ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ HESAPLARI HİÇ EKSİK OLMADI”

Cumhuriyetin, bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında, kendi içinde barışık yaşayamadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç mi hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Dün vardı bugün de aynı. Ülkemiz, millî iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde, altın kıymetinde yıllarını heba etti” değerlendirmesinde bulundu.

Şehit Başbakan Adnan Menderes’in, “yeter söz milletin” diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesinin, idam sehpasında kesintiye uğradığını, rahmetli Turgut Özal’ın “devlet millet içindir” diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişiminin, koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gittiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde rahmetli Demirel’in, rahmetli Ecevit’in, rahmetli Erbakan’ın, rahmetli Türkeş’in ülke ve milletin hayrı için başlattıkları girişimler, hep darbe ve vesayet duvarına çarptı. Ülkemiz, vesayet yoluyla Cumhuriyetle demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan, hatta bunları birbirinin alternatifi gibi göstermeye çalışan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntılar çekti” dedi.

Milletin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendikleri 2002 Kasım ayında böyle bir Türkiye mirası devraldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilk 80 yılında da başlatılan, bir kısmı neticeye ulaştırılan güzel işlerin de olduğunu belirterek, “Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle, bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla, Türkiye’yi 20 yıl boyunca, hep ‘durmak yok, yola devam’ diyerek büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik” diye konuştu.

“ÇÖZÜMÜ SADECE MİLLETİN SİNESİNDE, MİLLÎ İRADENİN GÜCÜNDE ARADIK”

Tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi, yeri geldiğinde kendilerine canı pahasına sahip çıkan milletin desteğiyle, ülkenin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali, sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında, emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa, hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar, yeri geldi tuzaklar kurdular, yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler, hatta partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikâyet etmedik, hep mücadele ettik. Demokrasi ve kalkınma adımlarımıza çelme takılmaya çalışıldığında, çözümü sadece milletin sinesinde, millî iradenin gücünde aradık.  Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını, her türlü siyasi-sosyal sınıflamaların ötesine geçen bir ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte ayrıştırılmaya, hatta çatıştırılmaya çalışılan kim varsa, Türkiye’nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdığımız bu büyük devrime katkı vermiştir. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, meşrebinden ötürü baskı gören Alevinin, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hristiyan ve Yahudinin, kısaca bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik” dedi.

“TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN BİR ÜLKE HÂLİNE GELDİK”

“Sadece nesillerin hayali olan Ayasofya’yı Fatih’in emanetine uygun şekilde yeniden camii olarak hizmete açmış olmamız bile, küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin, bu tarihî dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Biz bu 20 yılda aşk ile yürüyerek ülkemizi hedeflerine taşıdık, milletimizi hayallerine kavuşturduk. Aşk ile çalışarak; millî iradeyi güçlendirerek, vesayeti adım adım gerilettik. Demokrasiyi kökleştirerek, darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Güvenliği sağlayarak, insanımızın bugününü huzurla yaşamasını, geleceğine umutla bakmasını temin ettik.  Ekonomiyi büyüterek, refahı tabana yaymak suretiyle ülkemizi tüm fertleriyle birlikte zenginleştirdik. Üretimi yaygınlaştırarak, sanayiden tarıma her alanda istihdama, işe, aşa erişimi kolaylaştırdık. Sosyal destekleri artırarak, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızı ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla kucakladık. Yönetim sistemini değiştirerek, iki asırlık arayışa cevap verecek bir büyük reformu hayata geçirdik. Dış politikamıza şahsiyet kazandırarak, devletimizin gücünü, bayrağımızın şanını, milletimizin itibarını yükselttik.  Velhasıl, her alanda Cumhuriyetimizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk. Böylece, takip eden değil, takip edilen bir ülke hâline geldik.”

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI MİLLETİMİZİN ZİRVEYE TAŞIYACAĞINDAN ŞÜPHE DUYMUYORUZ”

Türkiye Yüzyılı için milletin karşısına, işte böyle bir müktesebatla, böyle bir karneyle, böyle bir mirasla çıktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimize her gün, her an, bize böyle bir milletin mensubu olma şerefini bahşettiği için dua ediyoruz” diye konuştu.

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan; “İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle inşa edeceğiz” dedi.

“Milletimize kazandırdığımız eser ve hizmetleri, ona minnetimizi ifadenin sadece bir girizgâhı, sadece bir dibacesi olarak görüyoruz. Ömrümüzün 40 yılını siyasetçi, Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak hizmetine adadığımız insanımızın hakkını ne yapsak, ne etsek ödeyemeyeceğimizi biliyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, bu borcun ifası yolunda aşkla girişilmiş yeni bir gayrettir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz. Bizim açtığımız her yol gibi, Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizin zirveye taşıyacağından şüphe duymuyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim