İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü 6 Haziran'da Diylarbakır'daki gösterilerde göz altına alınan basın mensupları ve vatandaşlarla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevaplaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne soru önergesi verdi.  Gözegü, verdiği dilekçesinde. "Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Anayasanın 98 inci ve İçtüzük ün 96 ıncı ve 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim" ifadesini kullandı. 

İşte; İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü'nün dilekçesi: 

Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak yer alan basın ve basının özgürlüğü, birçok anayasada, uluslararası bildiri ve sözleşmede düşünceyi açıklama özgürlüğü ile birlikte ele alınmıştır. 1776’ da Virginia İnsan Hakları Yasası’nın 12. maddesinde, basın özgürlüğünün özgürlüğün en güçlü kalelerinden biri olduğu ve sadece despot hükümetler tarafından engellenebileceği ilan edilmiştir. 

Dünya Bankası'nın bir ülkenin hukukun üstünlüğüne saygısını değerlendirmek için kullandığı araçlardan biri olan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün hazırladığı 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde  180 ülke içerisinde 149' uncu sırada yer alan Türkiye’de  Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın  (TGS), 2021-2022 Basın Özgürlüğü Raporu’na göre bir yılda 273 gazetecinin  yargılandığı,  en az 31 gazetecinin göz altına alındığı ve en az 52 gün göz altında kaldıkları ve 26 gazetecinin ise  cezaevinde olduğu belirtilmektedir. İktidarın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmelerine taraf olunmasına rağmen  yapmış oldukları haberler, yazdıkları yazılar, çektikleri fotoğraflar nedeniyle soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar karşısında halkın haber alma hakkını yerine getirmeye çalışan gazetecilere yönelik olarak artarak devam eden baskıları, saldırıları ve daha birçok sindirme yöntemi ile gazetecilik mesleğinin gereklerinin yerine getirilmesi ve  haber alma özgürlüğünün ihlal edilmesi  devam etmektedir.

İktidarın basın özgürlüğü üzerinde kurmaya çalıştığı tahakkümün açık bir göstergesi olan ve basın emekçilerinin maruz kaldığı antidemokratik uygulamalarının son örneğinin biri de 8 Haziran 2022 sabahında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyon kapsamında  sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram, İhsan Ergülen ile yine aynı soruşturma kapsamında Gebze’de Feynaz Koçuk’un göz altına alınmaları olmuştur.

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü'nde tutulan gazetecilerin dosyasında kısıtlılık kararı bulunmakta olduğu ve  ne ile suçlandıklarını bilmeyen gazetecilerin  tek kişilik hücrelerde tutulduğu bilgileri de basında yer almıştır.  Öte yandan, göz altıların tek amacının AKP tarafından içerde ve sınır ötesinde yürütülen operasyonlardan halkı habersiz bırakmak olduğu, ‘Kuzey Doğu Suriye’ye yapılacak operasyonun yol temizliği’ olarak ifade edilmesinin de bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğu birçok sanal medya hesabında paylaşılmıştır. 

Bu bağlamda; 

1- 08.06.2022 sabahı basın emekçilerinin ve yurttaşların evlerine ve bürolarına yapılan baskın ve göz altılar bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde ise baskın ve göz altı talimatı kim tarafından verilmiştir? 

2- Anayasa ve uluslararası sözleşmeler Türkiye’de yürürlükte midir?

3- Basına yönelik sistematik baskı ve fiili, keyfi cezalar Türkiye’nin basın özgürlüğü ve demokrasi endeksindeki yerini nasıl etkilemektedir?

4- 20’si basın emekçisi 22 kişinin evine şafak vakti yapılan baskınların ve göz altıların hukuki dayanaktan yoksun olduğu doğru mudur?  

5- İkametgâh adresleri belli olan ve çağırılmaları durumunda gidip ifade verebilecek basın emekçilerinin sabah saatlerinde evlerinin, bürolarının basılması ve bir basın emekçisinin 10 saat boyunca kelepçeli olarak bekletilmesi ile işkence ve insan hakları ihlalleri, Diyarbakır ve bölge genelinde kolluğun karıştığı işkence ve yaşam hakkı ihlallerinin ve insan hakları ihlallerinin yazılması mı cezalandırılmak istenmektedir? 

6- Kolluğun halkın haber alma hakkına yönelen, düşünce ve ifade özgürlüğünü hedefleyen bu operasyonlarının demokrasiye ve hukuk devleti olma ilkelerine verdiği telafisi olmayan hasarın sorumluluğu kime aittir?  

7- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyon kapsamında söz konusu gazetecilerin ve yurttaşların gözaltına alınması ve insan haklarına aykırı muameleler soruşturulacak mıdır?  Anayasayı ve yasaları ihlal eden görevliler hakkında nasıl bir işlem yapılacaktır?

8- AİHM ve Anayasa Mahkemesince gazetecilere yönelik göz altı ve tutuklamalara ilişkin birçok ihlal kararı ortada iken aynı ihlallerin devam ettirilmesinin amacı nedir?

9- Özelikle Kürt gazetecilere yönelik bu kadar hukuksuz, antidemokratik ve insanlık dışı tutuklamalar, baskılar, haber alma esnasında şiddete maruz bırakılmalar ayrımcılık yasağının ihlali olarak soruşturulacak mıdır?

10- Güvenlikçi politikaların tezahürü olan kolluk kuvvetlerinin uygulamalarının basın alanında özgürlükler bir yana, çalışma hakkını, çalışma barışını ve çalışma özgürlüğünü ihlal etmesinin önüne geçecek bir çalışmamız var mıdır?

11- Yapılmış haksız ve hukuksuz göz altıların sonlandırılması ve basın özgürlüğünün ihlalleri hakkında Bakanlığınız nezdinde yürütülen bir çalışma bulunmakta mıdır? 

12- Son 5 yıl içerisinde göz altına alınan basın emekçisi sayısı kaçtır?

Erdoğan seçim beyannamesinde yine 'Yatay Mimari' dedi Erdoğan seçim beyannamesinde yine 'Yatay Mimari' dedi

13- Son 5 yıl içerisinde göz altına alınarak tutuklanan basın emekçisi sayısı kaçtır?

14- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Anayasaya, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Prensipler Bütünü ’ne, basın ve ifade özgürlüğüne aykırılık teşkil eden ve halkın haber alma hakkını ihlal eden bu uygulamalara son vermeye yönelik Bakanlığınızca bir çalışma yapılacak mıdır?

Editör: TE Bilişim