ŞİŞLİ / İSTANBUL - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘2022 Yılı İstanbul Büyükşehir Belediye Bütçesi’ni açıkladı. “2022’de toplam bütçe gelirlerimizi 35 milyar 650 milyon lira, bütçe giderlerimizi ise, 43 milyar 650 milyon lira olarak planladık” bilgilerini paylaşan İmamoğlu, “Bütçemizin yüzde 42’sini yatırımlara ayırıyoruz. Bir başka ifadeyle; 2021 yatırım bütçemizi, tam olarak ikiye katlıyoruz” dedi. Türkiye’de, yerel yönetimlerin toplam yatırımlarının yaklaşık 4’te 1’ini, tek başına İBB olarak kendilerinin yapacağını vurgulayan İmamoğlu, yaşanan ekonomik krizi, “Toplam dış kredi borcumuz, 2 milyar 544 milyon Euro’dur ve bunun yaklaşık 2 milyar Euro’su bizden önceki dönemden devralınmıştır. 23 Haziran 2019’da 6,6 TL olan Euro, bugün itibariyle 14,52 TL’ye çıkmıştır. 2,5 yılda kötü ekonomi yönetiminin, kur farklarından İstanbullunun sırtına yüklediği ek fatura ne yazık ki, 20 milyar 150 milyon liraya ulaşmıştır. Bu rakam, bizim İBB olarak 1 yılda yapacağımız toplam yatırımlardan bile fazladır” sözleriyle dile getirdi. “Benim en önemli ve birincil projem, bu şehrin çocuklara yatırımdır” diyen İmamoğlu, “Bu şehrin geçlerine, çocuklarına, annelerine ve kimsesizlerine umut olmaya en güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Siyasi amaçlara değil, 16 milyon İstanbulluya hizmet etmeye davet ediyorum. Buradan bir kez daha ilan ederim ki; önümüze ne denli engel çıkarılsa çıkarılsın, her doğan gün karşımıza devlet ciddiyetine uymayan ne denli tuhaf icat çıkarılırsa çıkarılsın; yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Daha büyük bir azimle, 16 milyon için çalışmaya devam edeceğiz. Kimsenin morali bozulmasın. Kimse kendini sahipsiz ve çaresiz hissetmesin. Biz buradayız ve bu şehrin tüm evlatlarının yanındayız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “2022 Yılı İstanbul Büyükşehir Belediye Bütçesi”ni, İBB Meclisi oturumunda sundu. İmamoğlu, sunum öncesinde, CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP gruplarını ziyaret etti. Harbiye’deki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını, başkanlık koltuğunda yapan İmamoğlu, sonrasında 2022 yılı İstanbul Büyükşehir Belediye Bütçesi’ni sunmak üzere Meclis kürsüsüne geldi.
“SİYASET, HALKA RAĞMEN YAPILMAZ”
“Bu kamusal makamlara gelişimizin temel amacı hizmet” diyen İmamoğlu, İBB Meclisi’nde bulunan parti gruplarının önümüzdeki yılda daha fazla “iyi niyet ve iş birliği” içerisinde çalışmaları temennisinde bulundu. Herkesin, farklı açılardan da olsa 16 milyona hizmet için yola çıktığını aktaran İmamoğlu, “Ben, ilk günden beri, hangi partiden seçildiğinizi düşünmeden sizlere, her birinize inanmayı ve sizlerle birlikte bu şehrin geleceği için çalışmayı umut ettim, ediyorum. Her seferinde 16 milyonun hayat kalitesini iyileştirme yolunda sizlerden olumlu eleştiri, katkı ve destek beklemeye devam edeceğim ve sizlerle iş birliği yapmak için çağrılarımı sürdüreceğim. İnanıyorum ki, gün gelecek ve el ele, gönül gönüle çalışacağız. Buna kalpten inanıyorum; çünkü, biliyorum ki siyaset, halka rağmen yapılmaz” dedi.
“BÜTÇEMİZİN YÜZDE 42’SİNİ YATIRIMLARA AYIRIYORUZ”
İmamoğlu, İBB’nin 2022 yılı bütçesi, şu bilgilerle özetledi:
“2022’de toplam bütçe gelirlerimizi 35 milyar 650 milyon lira, bütçe giderlerimizi ise 43 milyar 650 milyon lira olarak planladık. Bu şekilde 2022 yılında öngördüğümüz hizmetleri yapabilmemiz için, 8 milyar liralık finansman ihtiyacımız olacak. Bu açığın yaklaşık 4,4 milyar lirasını, Kasım 2020’de ihraç ettiğimiz Eurobond’dan karşılarken, 3,6 milyar lirasını borçlanmayla finanse edeceğiz. 2022’de, toplam 2 milyar TL kredi ve 3,8 milyar TL karşılığı da döviz borcu ödeyeceğiz. 2022 bütçemizden yatırıma, yani alt yapı ve metro inşaatlarına 18 milyar 240 milyon lira ayırıyoruz. Bütçemizin yüzde 42’sini yatırımlara ayırıyoruz. Bir başka ifadeyle; 2021 yatırım bütçemizi, tam olarak ikiye katlıyoruz.”
“2022 YATIRIM YILI”
2022 yılı bütçesini ağırlıklı olarak bir yatırım bütçesi olarak tanımladıklarını vurgulayan İmamoğlu, 2020 ve 2021 yıllarında yatırımların nispi olarak düşük görünmesinin nedeninin, Kovid-19 pandemisi nedeniyle vatandaşlara yaptıkları yardımlar olduğuna dikkat çekti. 2019’da iş başına geldiklerinde, sosyal yardımları 2 milyar 108 milyona çıkardıklarını belirten İmamoğlu, “Pandeminin başlamasıyla sosyal yardım bütçemizi, 2020’de, 3 milyar 139 milyon liraya çıkardık. Bu yıl sonunda 3 milyar 840 milyona ulaşacak olan yardım bütçemizi, 2022 yılında, 4 milyar 98 milyona yükseltiyoruz. Özetle; giderlerimizin yüzde 9,4’ünü ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza destek olmak için kullanacağız” bilgilerini paylaştı.
“BURASI ÖNEMLİ…”
“Türkiye’de, yerel yönetimlerin toplam yatırımlarının yaklaşık 4’te 1’ini, tek başına İBB biz yapıyor olacağız” diyen İmamoğlu, iç-dış borçlarla ve son dönemde döviz kurlarında yaşanan aşırı yükselmeyle ilgili olarak şu rakamları paylaştı:
“Biz, bizden önceki yönetimlerden devraldığımız iç borçları düzenli olarak ödüyor ve borç stokumuzu azaltıyoruz. Göreve geldiğimizde 4 milyar 780 milyon lira olan iç borçlarımız, geçen yıl sonunda ve pandemi nedeniyle 5 milyar 509 milyon liraya yükselmiş olsa da yaptığımız ödemeler sonucu, Eylül 2021 itibariyle 3 milyar 182 milyon liraya inmiştir. Toplam dış kredi borcumuz, 2 milyar 544 milyon Euro’dur ve bunun yaklaşık 2 milyar Euro’su bizden önceki dönemden devralınmıştır. Burası önemli; 23 Haziran 2019’da 6,6 TL olan Euro, bugün itibariyle 14,52 TL’ye çıkmıştır. 2,5 yılda kötü ekonomi yönetiminin, kur farklarından İstanbullunun sırtına yüklediği ek fatura ne yazık ki, 20 milyar 150 milyon liraya ulaşmıştır. Bu rakam, bizim İBB olarak 1 yılda yapacağımız toplam yatırımlardan bile fazladır.”
“YAŞADIĞIMIZ DURUM TAM ANLAMIYLA BİR CİNNET DURUMU”
Merkezi hükümetin yanlış ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan kur dalgalanmalarıyla ilgili ayrıntılı bir analiz yapan İmamoğlu, “Bu yanlışlıkların sonucu olarak, her vatandaşın varlıklarının yarısı buharlaştı. Ülkemizde kişi başı milli gelir, 5.000 doların altına geriledi. Türkiye, milletler arası rekabette, G20 denen ilk 20 ülkenin bulunduğu ligden düştü. Artık ilk 30’a zor girecek noktalara geriledi. Asgari ücret, dünyanın en fakir ülkelerinin seviyesi olan 200 dolar seviyesine düştü” tespitlerinde bulundu. Vatandaşın ve kurumsal olarak İBB’nin yaşadığı ekonomik sorunları örneklendiren İmamoğlu, “İnsanlarımızın mağdur olmaması için, destekleyici ilave ve acil tedbirler alınmalıdır. Yaşadığımız durum, 128 milyar dolarlık ülke rezervlerinin çarçur edilmesinin doğal sonucu olarak ortaya çıkan büyük bir beceriksizliktir” dedi.
“16 MİLYONUN YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYORUZ”
İBB’nin 2022 yılı konsolide bütçesinin, İSKİ ve İETT dahil, toplam 104 milyar 578 milyon lira olduğunu aktaran İmamoğlu, “Bu bütçenin 43 milyar 650 milyon lirası İBB’nin, 42 milyar 864 milyon lirası iştirakler, 10 milyar 364 milyon lirası İSKİ ve 7 milyar 700 milyon lirası İETT bütçesidir” bilgilerini paylaştı. “Ama biz, bütçeyi sadece rakamlardan ibaret görmüyoruz. Biz, bu rakamlara baktıkça hizmetlerimizi görüyoruz” diyen İmamoğlu, “Bütçe bizim için ‘Adil, Yaratıcı, Yeşil İstanbul’ vizyonumuzu gerçekleştirme ve 16 milyonun yaşam kalitesini yükseltme hedefimizin rakamlarla dile getirilen resmidir. Biz; ‘Adil, Yaratıcı, Yeşil İstanbul’ diyerek uzun vadede varmak istediğimiz yeri, şehrimizin toplumsal, kültürel ve çevresel boyutlarıyla topyekûn ele aldık. ‘Adil İstanbul’ vizyonumuzun öznesi, insan. Bu nedenle bütçemizi, ilk defa insan öznesine göre kategorize ediyoruz. Çocuk bütçesi, gençlik bütçesi, kadın bütçesi, sosyal bütçe, kültür, eğitim, spor bütçesi diye kategorize ediyoruz. Hedefimiz; her bir İstanbullunun eğitimli, sağlıklı, geleceğine güvenen, çocuklarının istikbalinden emin, özgür ve mutlu olmasıdır” ifadelerini kullandı.
“UMARIM ENGELLENMEK YERİNE HİZMETTE YARIŞIRIZ”
“Benim en önemli ve birincil projem, bu şehrin çocuklara yatırımdır” diyen İmamoğlu, bu kapsamda yaptıkları çalışmaları detaylandırdı. 2022’de, açılan kreş sayısını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan İmamoğlu, “Kreşlerimizde, gelir seviyesi düşük olan toplumsal kesimlerden gelen çocuklarımız, öncelikli olarak yararlanacak. Gelecek nesiller adına çok önemli bir alan olan kreşlerimizde, çocuklarımıza, olabilecek en iyi imkanları sağlıyor, en kaliteli eğitimi vermek için canla başla çalışıyoruz. Bu kreşlerde özgür, yaratıcı, eleştirel düşünmeyi beceren, bilişsel, sosyal ve duygusal beceriler kazanmış çocuklarımızın potansiyeli azami ölçüde açığa çıkarılıyor. Hükümet çevrelerinin, son zamanlarda İstanbul’da 100 kreş yaptırmaya dönük sözlerini duyuyoruz. 25 yıl sonra ve bizden örnek almış olsalar bile, bu kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Umarım, bu yolda ilerlerler. Ve umarım, bu milletin evlatlarına hizmette, engellenmek yerine, yarış yapabiliriz. Bu itibarla ne kadar bütçe ayırsak azdır” diye konuştu.
“BU ŞEHİR GENÇLERİNİ BİR KISIM YAPILARIN ELİNE BIRAKMAYACAK KADAR GÜÇLÜDÜR”
Çocuklara yönelik 566 milyon liralık 2021 bütçesinin, 2022 yılı itibariyle 708 milyon liraya çıkardıklarına dikkat çeken İmamoğlu, “yapılacaklar listesi”ni kalem kalem anlattı. Başta eğitim desteği ve yurt sorunu olmak üzere, gençlere yönelik projeleri ve çalışmaları da örneklendiren İmamoğlu, “2021 yılında, gençlerimize yönelik hizmetlerimiz için, toplam bütçemiz 1 milyar 38 milyon liraydı. Bu tutarı, 2022 bütçemizde yüzde 30 artırarak, 1 milyar 353 milyon liraya yükseltiyoruz. Bir başka anlatımla; gençlerimize, günde 4 milyon liralık bir bütçe ile destek olacağız. Çünkü biliyoruz ki; gençlerimizin eğitimine yaptığımız her yatırım, aynen çocuklarımıza yaptığımız yatırım gibi şehrimizin huzuruna, geleceğine ve kalkınmasına yapılan en değerli yatırımdır. Hem insan olarak hem toplumsal olarak hem de ekonomik olarak en değerli yatırımdır. Gençlerimizin eğitimine yaptığımız yatırım, şehrimizin ve ülkemizin medeniyetler yarışına yapılan yatırımdır. Bu şehir, gençlerini, amaçları belirsiz bazı kurum ve kuruluşların, kamu kontrolünün olmadığı bir kısım yapıların eline bırakmayacak kadar güçlü bir şehirdir” dedi.
“16 MİLYON İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Bir şehrin gücünün, o kentin nitelikli işgücüyle ölçüldüğüne dikkat çeken İmamoğlu, Türkiye’nin 33 milyon ile Avrupa’nın üçüncü en büyük işgücü potansiyeline sahip ülke olduğunun altını çizdi. “Ancak işgücümüze, özellikle dijital çağın gerektirdiği yetkinlikleri kazandırmak adına yapılanlar oldukça yetersiz” diyen İmamoğlu, konuyla ilgili çarpıcı rakamlar paylaştı. “Yeterli eğitim alamayan gençler ve görece düşük mesleki niteliklere sahip olanlar açısından iş olanakları her geçen gün daralacak” tespitinde bulunan İmamoğlu, “Biz, İstanbul’un geleceğini düşlerken ve planlarken, bu kesimleri de kapsayacak şekilde çok geniş düşünüyoruz; 16 milyon için çalışıyoruz” diye konuştu. Bölgesel İstihdam Ofisleri ve Enstitü İstanbul İSMEK kanallarıyla reel ihtiyaçları gözeten mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenme programları sunmaya başladıklarının altını çizen İmamoğlu, “Bu itibarla 2022 yılında Enstitü İstanbul İSMEK’e 360 milyon lira bütçe ayırdık. Aynı şekilde Bölgesel İstihdam Ofislerimizle, İstanbulluların istihdamına katkıda bulunmak amacıyla ayırdığımız kaynağı 35 milyon liraya yükseltiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; kadınların, gençlerin, dezavantajlı grupların istihdamı açısından OECD ülkelerine kıyasla çok gerilerdeyiz” şeklinde konuştu.
“KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİN MAĞDURU”
“Adil İstanbul” hedeflerinin en önemli unsurlarından birinin cinsiyet eşitliğini sağlamak olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bugün maalesef kadının öznesi olduğu birçok eşitsizlik türü, iç içe geçerek, çoğu kez birbirini besliyor. Kız çocukları eğitimde fırsat eşitsizliğinin mağduru olurken; kadınlar, işgücüne eşit düzeyde katılamıyor. Bir insanlık suçu olan kadına yönelik şiddet, artmaya devam ediyor. Toplumsal hayatta ve siyasette kadınların temsil oranı bir türlü doğru oranlara yükselmiyor
Bizim temel gayemiz, kadınlarımızın hak ettiği eğitime, hak ettiği işe, gelire, hak ettiği özgürlüğe, refaha ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bunun için 2020’de kadınlara yönelik hizmet ve projeler için 190 milyon lira kaynak ayırabilmiştik. 2022 yılında ise bu tutarı katlayarak 451 milyon liraya yükseltiyoruz.”
“TÜM HİZMETLERİMİZİ ADİL BİÇİMDE YÜRÜTÜYORUZ”
“Adil İstanbul”un aynı zamanda adil biçimde paylaşan İstanbul demek olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Tüm İstanbullulara, hiçbir ayrım gözetmeden, eşit ve özgür yaşayacakları bir şehir yaratmak için, başta finansal ve sosyal tüm imkânlarımızı adil biçimde sunuyoruz. Hiçbir hemşerimizi, şehrimizin gelişme ve kalkınma sürecinde geride bırakmadan, tüm hizmetlerimizi adil biçimde yürütüyoruz. Hizmetlerimizi ve sosyal yardımlarımızı, toplumsal kapsayıcılık ilkesiyle yapıyor, hiçbir kesimi dışarda bırakmıyoruz. Bunun ne denli kıymetli olduğunu, özellikle pandemi sürecinde yaşayarak gördük” diye konuştu. 2,5 yıllık görev sürelerinin 2 yılının pandemi koşullarında geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, bu süreçte edinilen çok önemli dersler olduğuna dikkat çekti. “Pandemi gibi öngörülmesi imkansız ve uzun süreli krizler, sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın ne kadar hayati olabileceğini kanıtladı” diyen İmamoğlu, süreçle ilgili rakamsal bilgiler paylaştı.
“VATANDAŞIN IZDIRAP ÇEKMESİNE SEYİRCİ KALMAYIN”
Merkezi hükümetin pandemi sürecinde halkın yanında olmadığına, yoksulları, işsizleri ve ihtiyaç sahiplerini gözeten bir icraatı bulunmadığına dikkat çeken İmamoğlu, “Sanki dar gelirli kesimler, bu ülkede vergi vermiyormuş gibi gözden çıkarıldı Bu kesimlerin ‘yoksulluktan açlığa’ geçişine mani olacak hiçbir ciddi politika üretemedi, uygulayamadı. Pandemi krizini yönetememesi, hepimizin devletimize olan inancımızı örseledi. Ama gerçekte olan biten, iktidar bileşenlerinin devletin kurumsal kapasitesini imha etmesinden kaynaklanan bir ‘yönetememe krizi’ydi. Tüm bu süreçte, İBB olarak biz, devlet olmanın ciddiyeti ve sorumluluğuyla hareket ettik. Tüm gücümüzle İstanbulların yanında olmak için sosyal yardım bütçemizi, katladıkça katladık. Bunu hükümetin engellemelerine rağmen yaptık; yapmaya da devam edeceğiz” dedi. Pandeminin yol açtığı sosyal hasarları daha da büyümeden kapatmanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, “Yönetmeyi beceremediğiniz ekonominin, yönetmeyi beceremediğiniz döviz kurlarının altında milyonlarca vatan evladının çaresizce ızdırap çekmesine seyirci kalmayın. Sizi; gerçekçi, ekonominin bütün anlaşılabilir hamlelerini yaparak, bu enkazın büyümesine mani olmaya davet ediyorum. Kaynakları bize bırakın; bizler yerel yönetimler olarak, kendi şehirlerimizde vatandaşımızın derdine derman olalım” çağrısında bulundu.
“DÜNYA DAHA ADİL OLMADIKÇA, DAHA YEŞİL DE OLMAYACAK”
“Emin olun; dünya daha adil olmadıkça, daha yeşil de olmayacak, daha yaratıcı da olmayacak” diyen İmamoğlu, çevre sorunları ve dünyanın küresel iklim değişikliği gündemine dikkat çekti. Dünyanın uzun bir dönüşüm yolculuğunun başlangıç noktasında olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu yolculuk boyunca; sanayiden tarıma, ulaşımdan enerjiye ‘karbon nötr bir dünya ve ekonomi’ modeline geçmek için, üretimin tüm süreçlerini, hizmetleri ve ticareti yeniden kurgulamak ve sürdürülebilirlik aksiyonlar almak gerekiyor” uyarılarını dile getirdi. İBB olarak, “İklim Değişikliği” vizyonlarını “Yeşil Çözüm” olarak 16 milyona sunduklarını hatırlatan İmamoğlu, “Gururla söyleyebilirim ki; 2050’ye gidilen yolda, ülkemizde ‘karbon nötr’ hedefini açıklayan, bunun için aksiyon planları hazırlayan ilk ve tek şehir İstanbul’dur; bizim yönetimimizdir. Bu hedef bizim için pragmatik bir hedef değil, kalıcı, bir kent anayasası hedefidir. Bundan böyle belediyemizde icra edeceğimiz her bir yeni projeye bakarken, o proje ‘Yeşil Çözüm’ amaçlarına uyuyor mu diye bakacağız. Şehrimizin karbon nötr hedeflerini destekliyor mu diye bakacağız. Uymuyorsa, o projeyi sil baştan değiştireceğiz” diye konuştu.
“ÇEVRE KONUSU BİR HAYAT MEMAT MESELESİDİR”
Yaz aylarında Akdeniz’de yangın, Karadeniz’de sel felaketleri yaşandığını ve 82 vatandaşımızın felaketlerde yaşamını yitirdiğini hatırlatan İmamoğlu, “Bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor ki, iklim değişikliği ve çevre sorunları, kesin olarak insan faaliyetleri sonucunda oluşuyor. Son bir yılda yaşadığımız musilaj, orman yangınları, sel felaketleri de son yılların icraatlarının, zihniyetinin sonucudur. Çevre konusu, sadece entelektüel ve moda bir duyarlılık konusu değil; tam anlamıyla bir hayat memat meselesidir. Çevre konusu, bir siyaset konusu değil; bir hayatta kalma meselesidir. En azından bu konuda hepinizin siyasi hamaseti, kavgayı, çekişmeyi bir kenara bırakarak, elbirliğiyle meseleyi sahiplenmenizi bekliyoruz. Bunu gelecek nesillere borçluyuz” ifadelerini kullandı.
“METRO PROJELERİ, KENTİN GELECEĞİ İÇİN HAYATİ”
2022 bütçesinde çevreye, 2 milyar 181 milyon lira ayırdıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bu kapsamda, ulaşım ve metro bütçemize de değinmek istiyorum. Bugün 2022 yılı bütçesinin en büyük kalemi, yüzde 32 oranındaki pay ile ulaşım, metro ve çevre bütçemizdir. İETT dahil, toplam tutarı 16 milyar 845 milyon liradır. Bu itibarla dünyada aynı anda en fazla metro hattı inşa eden şehir olmak kadar gurur verici bir diğer husus da en büyük bütçe payını en çevreci ulaşım yolu olan metroya ayırmaktır. Metro projeleri, bizim için bu şehirde 25 yılda kangren haline getirilmiş trafik sorununu çözmek adına, en önemli ve kentin geleceği için en hayati projedir. Metro projeleri bizim için hem yaşam kalitesi, hem medeniyet, hem hareketlilik, hem çevre ve hem de bir kalkınma projesidir.”
DEPREME TÜM ZAMANLARIN EN BÜYÜK BÜTÇESİ
İstanbul’un deprem gerçeğine de sunumunda yer veren İmamoğlu, “2022 yılında deprem bütçesi için, tüm zamanların en büyük bütçesi olacak şekilde, toplam 1 milyar 945 milyon lira kaynak ayırdık. Bunun 931 milyon liralık kısmı, bina güçlendirme ve kentsel dönüşüm için ayrılmıştır” bilgisini paylaştı. Bu kapsamda, tüm paydaşların katılımıyla “Deprem Konseyi” kurulması teklifini yineleyen İmamoğlu, “Deprem konusu; kurumlar üstü, partiler üstü, siyaset üstü bir çatı altında, objektif ve bilimsel yaklaşımla ele alınmalı, tüm ilgili taraflar omuz omuza vererek çalışmalıdır. Biz, bu konudaki çalışmamızı Sayın Bakanımıza ve teknik ekibine sunmuştuk; bu vesileyle buradan bir kez daha kendilerinden bu projemizle ilgili olarak bir cevap, bir icraat beklediğimizi hatırlatmak isterim” diye konuştu.
“KENTİN İNSAN KAYNAĞINA GÜVENİYORUZ”
Şehrin gelişimi ve yaşam kalitesini yükseltmek için kentin insan kaynağına güvendiklerini vurgulayan İmamoğlu, “Bu şehirde yaşam kalitesini artırmanın en hızlı yolu, ‘Yaratıcı İstanbul’ vizyonumuza ulaşacak iş ve projelere öncelik vermekten geçer. Bu şehirde, yetenekli insanların yeteneklerini sergilemelerine olanak sağlamak ve moderasyon yapmaktan geçer. Şehrimizin global rekabette ön sıralara geçmesi, teknoloji ve inovasyondan geçer. Biz, şehrimizin teknoloji ve inovasyon kapasitesini geliştirerek hemşerilerimize özgürlükçü, çoğulcu ve kapsayıcı bir sosyal ve kültürel hayat sunmayı hedefledik. 2022 yılında, belediyemizin kültür bütçesine 524 milyon lira, eğitim bütçesine 396 milyon lira ve spor bütçesine 452 milyon lira olmak üzere, toplam 1 milyar 372 milyon lira ayırdık” bilgilerini paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN EN GENİŞ KAPSAMLI ‘KATILIMCI BÜTÇE MODELİ’Nİ OLUŞTURDUK”
Bu yıl bir ilki başararak, “katılımcı bütçe” uygulamasını hayata geçirdiklerinin altını çizen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“İBB olarak; 16 milyon için insan odaklı, adil ve ortak akla dayalı belediyecilik hizmeti sunmak, yerel demokrasiyi güçlendirmek, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını hakim kılmak amacıyla, Türkiye’nin en geniş kapsamlı ‘Katılımcı Bütçe Modeli’ni oluşturduk. Doğrudan İstanbullulardan gelen, her biri birbirinden değerli 4.873 proje teklifi, teknik ve yasal açıdan değerlendirildi. Aralarından özenle seçilen 191 proje, yine İstanbulluların oylamasına sunuldu. Oylama sürecinde 147.837 oy kullanıldı. Böylece İstanbullular, İstanbul için önemli gördüğü, uygulanmasını istediği 28 projeyi seçti. Biz de en yüksek oranda oy alan ve belirlenen bütçe sınırı içinde kalan tüm projeleri 2022 bütçemize dahil ettik. Bu projeler için 2022 bütçesinde, 155,8 milyon liralık kaynak ayırdık. Hepsini 2022 yılından itibaren hızla hayata geçireceğiz.”
“EKONOMİ BÖYLE YÖNETİLİRSE BÜTÇEMİZİ KISA SÜRE SONRA REVİZE ETMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ”
Görevde oldukları 30 ayda, kente ve İBB’ye aynı ölçüde değer kazandırdıklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Belediyemizin kurumsal yapısını dönüştürdük. Özgürlükçü, eşitlikçi, çoğulcu ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yarattık. Sosyal ve kültürel açıdan çok boyutlu, çok dinamik bir kurumsal kimlik oluşturduk. Bu kurumsal yapıyı, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ile aydınlatıyoruz; bu ilkelerin ışığında önümüzü görüyoruz. Bu ilkelerimiz sayesinde yaptıklarımızdan ve kendimizden eminiz. Bugün burada sizlere sunduğumuz 2022 yılı bütçesini de bu ilkeler ışığında hazırladık. Ama ekonomi böyle yönetilir ve döviz kurları artmaya böyle devam ederse, bütçemizi kısa süre sonra revize etmek zorunda kalabiliriz. Umuyorum ki, buna mecbur kalmayız” ifadelerini kullandı.
“YATIRIM KARARLARIMIZDA DAİMA KAMUSAL FAYDAYI ESAS ALACAĞIZ”
“Biz, her koşulda bize emanet edilen kamu kaynaklarını, sadece ve sadece kamu yararı doğrultusunda, mali disiplin ve liyakat esaslarına uygun kullandığımızı ve kullanacağımızın sözünü yine bütçemizle veriyoruz” diyen İmamoğlu, “2022’de, elimizdeki tüm imkanlarla, İstanbul’a ve İstanbullulara her geçen gün daha akılcı, daha hızlı ve daha yüksek standartta hizmet üretmeye devam edeceğiz. Yatırım kararlarımızda daima kamusal faydayı esas alacak, ekonomik olmayan ve tasarruflu olmayan harcamalara asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi uluslararası rekabette, Cumhuriyet tarihinin en zor dönemini yaşatan ekonomik krizde ve halen devam eden pandemi koşullarında ezilen orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlarımızın dertlerini çözmek için tüm gücümüzle çalışmaya ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Katılımcı, insan odaklı, ortak akla dayalı yeni nesil belediyecilik anlayışının yansıması olarak ulaşım alanında dar gelirliler, öğrenciler, çocuklu anneler ve sağlık çalışanları başta olmak üzere indirimli veya ücretsiz ulaşım gibi sosyal harcamaları sürdüreceğiz. Meclisimizin, finansal ihtiyaçlarımız konusunda önümüze çıkardığı engellere rağmen borçlarımızı ödemeye, ne yazık ki kötü yönetilen ekonomi yönetiminin neden olduğu İBB’nin sırtına yüklediği devasa borç kamburuna rağmen yatırımlarımıza ve hizmetlerimize daha büyük bir hırsla devam edeceğiz” dedi.
“UMUT OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Bu kadim şehre ve aziz millete, sahipsiz olmadıklarını göstermeye devam edeceğiz” diyen İmaoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu şehrin geçlerine, çocuklarına, annelerine ve kimsesizlerine umut olmaya devam edeceğiz. Siyasi amaçlara değil, 16 milyon İstanbulluya hizmet etmeye davet ediyorum. Buradan bir kez daha ilan ederim ki; önümüze ne denli engel çıkarılsa çıkarılsın, her doğan gün karşımıza devlet ciddiyetine uymayan ne denli tuhaf icat çıkarılırsa çıkarılsın; yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Daha büyük bir azimle 16 milyon için çalışmaya devam edeceğiz.Kimsenin morali bozulmasın. Kimse kendini sahipsiz ve çaresiz hissetmesin. Biz buradayız ve bu şehrin tüm evlatlarının yanındayız.”