SÜRSÜRÜ / ELAZIĞ - İBB, depremde ağır hasar gören Elazığ Sürsürü Mahallesi’ndeki Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yeniden yapımına başladı. Okulun temeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından atıldı. “Türkiye'nin geleceği adına güzel bir şey yapıyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, “Gençler, tek istediğim var: Umutsuzluğa kapılmayın, umudunuzu büyütün, kucaklaşın ve Türkiye’nin sorunlarına kilitlenin. Demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Hepinize teşekkür ederim. En başta da Sayın Başkan’a yürekten teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “Elazığ’a yakışır bir okul yapmak arzusuyla yola çıktık” diyen İmamoğlu da “Bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin, ülkemizin her neresinde yaşıyorsa yaşasın, eşit haklara sahip olduğunu ona hissettiren ve devletimizin her çocuğuna, her gencine eğitimle ilgili en üst seviyedeki hakkını teslim edeceği bir okulu yapmanın sorumluluğunu taşıdık” şeklinde konuştu. Toplam 17 bin 071 metrekarelik kapalı alanlı olacak okul yerleşkesinde; idari ofisler, 24 derslik ile 6 farklı disiplin altında toplam 30 atölye ve laboratuvar, 330 kişilik konferans salonu, yemekhane ve kantin ile 1250 metrekarelik kapalı spor salonu yer alacak.

Elazığ’da, 24 Ocak 2020’de meydana gelen deprem sonrasında ağır hasar gören Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yenilenecek binasının temeli; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu, CHP TBMM Grup Başkanvekilleri, CHP Genel Başkan Yardımcıları ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından atıldı. Temel atma töreninde sırasıyla; CHP Elazığ milletvekili Gürsel Erol, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu birer konuşma yaptı.

KILIÇDAROĞLU: “TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ ADINA GÜZEL BİR ŞEY YAPIYORUZ”

Konuşmasına, “Türkiye'nin geleceği adına güzel bir şey yapıyoruz” sözleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, “Gençlerin daha iyi yetişmeleri, daha iyi koşullarda okumaları için, güzel bir şey yapıyoruz. Ve bu güzelliği bir acı üzerine, acının unutulması üzerine inşa ediyoruz. Deprem oldu, evet. İnsanlar hayatını kaybetti, evet. Binalar yıkıldı, evet. Okullar yıkıldı, evet. Ama Türkiye, güçlü bir ülke. Ve Türkiye, yaralarını saran bir ülke. Deprem sonrası hemen geldim. Burada bulunduk. Elazığlı hemşehrilerimle kucaklaştım. Acılarını dinledim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Bey de geldi. Aynı şekilde o da vatandaşları dinledi. Ve onların acılarını nasıl giderebiliriz diye, yardım kampanyaları açtık. Yardım kampanyalarını, sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil, bütün partiler açtılar. Çünkü deprem, bizi bir araya getirdi. Acılarımızı gidermek için, bir arada ortak mücadele etmek zorundaydık” dedi. 

“LİSEYİ ELAZIĞ’DA BİNASIZ OKULDA OKUDUM”

Kendisinin liseyi Elazığ’da okuduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sayın İmamoğlu, ben burada Ticaret Lisesi’ni bitirirken, bizim okulumuzun binası yoktu. Lisenin bir bölümünde, kentin üst tarafında, o zamanki adıyla Devrim Ortaokulu'nda Ticaret Lisesi’ni bitirdim ve oradan üniversiteye geçtim. Ticaret Lisesi, sonradan oldu. Şimdi depremden hemen sonra, bu kadar güzel, aydınlık bir binayı burada inşa ediyoruz” bilgilerini katılımcılarla paylaştı. Okul talebinden Gürsel Erol aracılığıyla haberdar olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Uzun süre çalışıldığını, az önce Ekrem Bey açıkladı binanın mimarisiyle ve donanımıyla ilgili olarak. İnşallah açılışında da geleceğiz ve açılışını da yapacağız. O zaman binanın güzelliğini, öğrencilere neler verdiğini hep beraber bir şekliyle de görmüş olacağız” şeklinde konuştu. 

“İKTİDAR OLDUĞUMUZDA, ‘NE İKTİDAR NE MUHALEFET’ DİYECEĞİZ; HERKESİ KUCAKLAYACAĞIZ”

Manisa'da anne adayları için doğuma hazırlık eğitimi Manisa'da anne adayları için doğuma hazırlık eğitimi

“Başkan bir şeye değindi; ‘Keşke burada, Elazığ'ı yöneten insanlar da burada olsaydı, Elazığ'a hizmet veriyorlar’ dedi” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Baskıdan ve korkudan gelemiyorlar. Allah nasip eder, iktidar olduğumuzda, ‘Ne iktidar ne muhalefet’ diyeceğiz. Herkesi kucaklayacağız. Bu millet artık kavgadan bıktı. Niye kucaklaşmıyoruz Allah aşkına? Aynı topraklarda yaşıyoruz. Vatan, bizim vatanımız. Bayrak, bizim bayrağımız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, ama bu kavga nedeni değil ki. Bu bir hizmet aracıdır. Hizmet için biz düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Adalet; onu gayet iyi biliyorum. Adalet konusunda benim neler düşündüğümü de sadece Türkiye'deki 85 milyon değil, dünyada aklı eren herkes de bunu biliyor. Devletin dininin adalet olduğunu, adaletsiz bir dünyanın inşa edilemeyeceğini ve adalet olmadan da bu evlatlarımızın doğru dürüst bir iş bulamayacaklarını da biliyorum. O nedenle gençler, adalet istiyorlar. Niçin? Eğer matematikte Türkiye 7’si sözlü sınavda eleniyorsa, bir sorunumuz var demektir. Hakimlik, savcılık sınavından ikinci olan eğer eleniyorsa, bir sorunumuz var demektedir. Bunları bitireceğiz. Gençlerimizden şunu istiyoruz: Okuyun. Soru sorun. Merak duygunuzu büyütün. Çünkü eğitimin temeli, nitelikli soruyu soracak kişiler yetiştirmektir, öğrenciler yetiştirmektir ve onların merak duygusunu büyütmektir. Merak duygusunu büyütürseniz, onlar, ‘Bu nasıl oluyor’ diye düşünecekler ve en azından düşündükleri olayın sırrını çözmeye çalışacaklar. Eğitimin başarısındaki ölçü de zaten budur.”

KILIÇDAROĞLU’NDAN GENÇLERE: “SAKIN UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN”

“Bu ülkeye adaleti getirmek, bu ülkeye demokrasiyi getirmek, bu ülkede herkesin karnını doyurabileceği bir gelir düzeyini kişilere sağlamak, bizim temel görevlerimizden birisidir” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını, “Gençler; meraklanmayın, bu okulda güzel okuyacaksınız, anılarınız olacak bu okulda. Öğretmenlerinizle kucaklaşacaksınız. Bizler de sizlerle onur duyacağız. Sizlerle gurur duyacağız. Aileleriniz de sizinle onur ve gurur duyacaklar. Bizler gelip gidiyoruz ama Türkiye'yi yönetecek olanlar sizlersiniz. Sizler ne kadar iyi eğitim alırsanız, Türkiye'nin istikbali o kadar güçlü olacaktır. Hepinize teşekkür ederim. Gençler, sakın umutsuzluğa kapılmayın, sakın. Tek istediğim var: Umutsuzluğa kapılmayın, umudunuzu büyütün, kucaklaşın ve Türkiye’nin sorunlarına kilitlenin. Demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Hepinize teşekkür ederim. En başta da Sayın Başkan’a yürekten teşekkür ederim. Elbette ki o, teşekkürü Belediye Meclisi’ndeki bütün üyelere yaptı; aynı teşekkürü ben de yapıyorum” sözleriyle tamamladı. 

İMAMOĞLU: “ÜSTESİNDEN GELEMEYECEĞİMİZ HİÇBİR ACI YOK”

Deprem sonrasında Elazığ’ı ziyaret ettiğini kaydeden İmamoğlu, “Bu coğrafyada kardeşçe yaşamanın ne kadar büyük bir güzellik, huzur, manevi tatmin olduğunu ifade etmek zor. Büyük bir milletiz her şeyden önce. Bu toprakların kıymetini bildiğimiz takdirde, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir acı yok. Her acıyı birlikte tedavi edebilir ve üstesinden gelebiliriz” dedi. Elazığ milletvekili Gürsel Erol’un bilgilendirmesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, İBB olarak, depremde ağır hasar gören Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yeniden yapımına talip olduklarını hatırlatan İmamoğlu, “Tabii bürokratik süreçleri var. Öncelikli olarak Milli Eğitim’in bize izin vermesi gerekiyordu. Yazışmaları yaptık. O izin geldikten sonra Meclis’imizden oy birliğiyle kararımızı çıkarttık. Her şeyden önce burada bu süreci olgunlukla, 16 milyon İstanbullu adına keyifli bir hizmeti, değerli bir hizmeti İstanbul'dan Elazığ'a yapmak adına, bize o izni veren İBB Meclisi’ndeki bütün meclis üyelerimize, bütün parti gruplarına huzurunuzda yürekten teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. 

“ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZ EŞİT HİZMET ALSIN DİYE…”

“İstanbul’un yanı sıra, Ankara ve İzmir'le birlikte 3 okulun burada yapılacak olması, deprem sonrası okulla, eğitimle ilgili yaşanan sıkıntıyı giderme noktasında hepimizin harekete geçmesi, bizi tabii ki çok heyecanlandırdı” diyen İmamoğlu, “Dün, Gaziler Günü'ydü. Ata'mıza ‘mareşal’ unvanının verildiği günün yıl dönümünde, gazilerimizle kucaklaştık. Gazilerimizin aileleriyle buluştuk. Bugün de Elazığ'da, Gazi’nin, yani ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini taşıyan bir endüstri meslek lisesinin temelini atmak, büyük bir gurur. O bakımdan nitelikli bir projeyi, ismine yakışır, Elazığ'a yakışır, tabii bir de Genel Başkan’ımızın liseyi okuduğu şehre yakışır bir okulu yapma arzusuyla yola çıktık” ifadelerini kullandı. Okulun teknik yapısıyla ilgili detaylı bilgiler paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bugün tasarlayıp faaliyete geçirdiğimiz okulumuzun, tasarımından bitimine kadar, içindeki her türlü malzemesinden birçok hizmetine kadar; kütüphanesinden spor salonlarına… Bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin, ülkemizin her neresinde yaşıyorsa yaşasın, eşit haklara sahip olduğunun ona hissettiren ve devletimizin her çocuğuna, her gencine eğitimle ilgili en üst seviyedeki hakkını teslim edeceği bir okulu yapmanın sorumluluğunu taşıdık. Ve tasarımımızı o şekilde yaptık. Gereken hangi standart varsa da projeye onu yükledik diyebilirim. O bakımdan, çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin, gençlerimizin, hatta okul çalışanlarının keyifle sahip çıkabileceği ve içinde olduğu için de gurur duyacağı bu okulun, her boyutuyla mükemmel olması için gayret gösterdik. Elazığ'a ve Elazığlılara yakışan bir okul olması için gayret gösterdik.”

“HIZLI BİTMESİ İÇİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM”

Düzenledikleri açık ihaleyi bölgede faaliyet gösteren bir firmanın kazanmasından da memnuniyet duyduğunu kaydeden İmamoğlu, “Hem kurum olarak gereken fedakarlığı yapacağız hem de iş takvimini olabildiğince hızlı bitirip, bir an önce bu gençlerimizin okullarıyla buluşması için ben de gün gün bu okulu takip edeceğimin sözünü huzurunuzda Elazığ halkına vermek istiyorum. Bu okuldan hem ailelerini hem bizleri, Türkiye'yi gururlandıracak gençlerimiz çıkacak. Ülkemizin her gencinin aslında geleceği çok parlak. Çünkü çok zeki bir genç kitlemiz var. Yeter ki, bu ülkenin makam ve mevki sahipleri, gençlerin umutlarını yükseltsinler. Tersini yapmasınlar. Ve yeter ki, bu makam ve mevki sahipleri; bu milleti, bu toplumu, bu gençleri hatta kutuplaştırmasınlar. Kendi siyasi yöntemleriyle, yollarıyla, ikballeriyle aldatıcı bir dile bu gençleri ya da bu toplumu maruz bırakmasınlar. İnanın topluma bu kadarı yetiyor. Başka bir şeye ihtiyaç yok” dedi.

“RANDEVU VERMEYEN BAŞKANLARIN BAZI TALEPLERİNİ GİZLİ DE OLSA YAPTIRIYORUM”

“Genel Başkanım, başından beri, ‘Siz İstanbul’sunuz, Türkiye'nin her yerindeki dertleri dert edineceksiniz’ dediniz; ediniyoruz” diyen İmamoğlu, “Ve hangi şehre gidersek gidelim, asla bir siyasi münazaranın parçası olmadan hizmetlerimizi yapmaya gayret ediyoruz. Hatta ben, her yerden şu daveti yaptım: İstanbul'un kapısı, her siyasi partili belediye başkanına açık. Ne yazık ki, ilk başta bize randevu veren, temsilcilerimize randevu veren belediye başkanları, sonradan vermemeye başladı. İnanın bazı taleplerini, gizli de olsa, yaptırıyorum. Çünkü, onlara bir zarar gelmesin istiyorum. Bunlara ne gerek var? Ben mesela burada şunu arzu ederim Genel Başkanım? Niye etmeyeyim? Gönlümdekini söylemesem, o daha kötü. Tamam, değerli halkımız burada. Ama bu okulu, bu şehrin yöneticileriyle, bu şehrin eğitimle ilgili yöneticileriyle, bu okulun öğrencileriyle hep birlikte, kol kola burada açmamızın kime ne kötülüğü var? Ne mahsuru var?” ifadelerini kullandı. 

“BUGÜN ANA MUHALEFET LİDERİSİNİZ, YARIN BU ÜLKENİN BAŞINDASINIZ”

Kılıçdaroğlu’na, “Bugün ana muhalefet liderisiniz, yarın bu ülkenin başındasınız” sözleriyle seslenen İmamoğlu, konuşmasını, “Bugün bu ülkenin başında olan insan, yarın bu ülkenin muhalefeti olacak. Ben İstanbul'da, ilçe belediye başkanlığım döneminde hep şu özlemi çektim: 5 yıl boyunca bir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı makamımda görmediğim için, ‘Ben de Büyükşehir Belediye Başkanı olayım, bak size nasıl gelemeyeceğim’ demedim. ‘Bak size ne kadar çok geleceğim. O kadar çok geleceğim ki; sizi utandıracağım’ dedim. Kaldı ki, bu ülkenin her siyasi partisi, iktidarından muhalefetine, ülkemiz için çalışmıyor mu? Ülkemiz için çalışıyor. Şu yaptığımız okul, Cumhuriyet Halk Partisi'nin okulu mu? Değil. Milletimizin okulu, devletimizin okulu. Ne mutlu bize ki, Elazığ'a böyle bir hizmeti yapıyoruz. Buna vesile oldunuz. Teşekkür ediyorum Sayın Genel Başkanım. Bu okulun gençlerimize umut, geleceğimize ışık olmasını diliyorum. İnşallah yüklenici işine hızlı devam edecek, biz titizlikle yolumuza devam edeceğiz. Genel başkanım, bir kez daha gelip bu okulu açacağız. İktidar olduğumuzda, sizlerle beraber geldiğimizde, eminim ki siz, bütün muhalefeti davet edersiniz buraya” sözleriyle tamamladı. 

EROL: “MUHALEFETTEYKEN BUNLARI YAPIYORSAK, İKTİDARDA NELER YAPACAĞIMIZI DÜŞÜNÜN”

Elazığ’da bulunan 20 belediyenin tamamının yönetiminin Cumhur İttifakı partilerinde olduğunu aktaran Gürsel Erol, “Bizim, en son seçime kadar, 20 belediyenin 20’sindse bir tane belediye meclis üyemiz bile yoktu. İlk defa Millet İttifakı'ndan bu seçimde, yalnızca şehir merkezinde 4 tane belediye meclis üyesi seçtik. Yani etki alanımız bu Elazığ'da. Ama düşünün ki, AK Parti'nin Türkiye'nin en güçlü olduğu ilde, yaşanan sorunlar karşısında aciz ve çaresiz kalırken, eğitim hayatına katkı verecek okulları yapmazken; biz, muhalefette olduğumuz halde Elazığ'a belediye başkanlarımız yetişti ve el attı. Bu ne demek? Bu şu demek: Muhalefetteyken bunları yapıyorsak, iktidarda neler yapacağımızı düşünün” dedi. 

“ANKARA VE İZMİR DE ELAZIĞ’A BİRER OKUL YAPACAK”

Okulun yapım hikayesinin Elazığ depreminden sonra başladığını belirten Erol, şu bilgileri paylaştı: Deprem sonrası, 30 milletvekilimiz Elazığ'a, yerinde incelemeler yapmak üzere sizin talimatınızla geldiler. Burada yaptığımız incelemeler neticesinde ve sürecinde, AK Partili milletvekilleri dediler ki, ‘CHP milletvekilleri gezmeye gelmiş, ama biz isteriz ki, gelip de Elazığ kamuoyuna bir söz vererek, ‘Bir okul da biz yapıyoruz’ desinler diye bir beklentiye soktular. Ben, arkasından hemen sizi aradım. ‘Sayın Genel Başkanım, Elazığ'da böyle bir beklenti var. İzniniz ve talimatınız olursa; İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı arayarak, sizden aldığımız talimatla, bu talebi iletebilir miyim’ dedim. Siz de bu talimatı bize verdiniz. İstanbul Büyükşehir Belediyemizi aradık, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'mızı aradık, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'mızı aradık. Hepsi, ‘Sayın Genel Başkanımızın talimatı. Elazığ'a hizmet etmek bizim için onurdur’ diyeyerek, 1 değil, 3 okul yaptırma kararı verdiler.”

OKULUN HİKAYESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen deprem sonrası, il valiliğine başvurup, bölgede okul yaptırma talebini iletti. Talebi olumlu karşılayan Elazığ Valiliği, İBB’ye, depremde hasar gören Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, spor salonu ve atölye binalarının yeniden projelendirilerek inşa edilebileceği yönünde yanıt verdi. İBB Meclisi, 16 Eylül 2021 tarihli oturumunda, kurumun Elazığ’da okul inşa etmesini onayladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 Ekim 2021’de, “Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 24 derslikli okul binası, atöyle binaları, spor salonu ve müştemilatlarının yapım protokolü imza töreni”ne katılmak üzere Elazığ’a gitti. Protokol, İmamoğlu’nun şahitliğinde, Elazığ İl Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk ile İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay arasında imzalandı. Toplam 17 bin 071 metrekarelik kapalı alanlı olacak okul yerleşkesinde; idari ofisler, 24 derslik ile 6 farklı disiplin altında toplam 30 atölye ve laboratuvar, 330 kişilik konferans salonu, yemekhane ve kantin ile 1250 metrekarelik kapalı spor salonu yer alacak. Temeli atılan okulun yapı cephe malzemesi olarak, Elazığ’ın genel renk hissi ile bütünlük sağlaması için, “renkli pres tuğla kaplama” kullanılacak. Yapı genelinde de ağırlıklı olarak yerel malzemelerin kullanımı sağlanacak.

Editör: TE Bilişim