İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması başladı. Davanın görüldüğü Anadolu Adalet Sarayı çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme tanıkları dinliyor...
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın görüldüğü Anadolu Adliyesi'ne girişler kısıtlandı.
Davanın görüleceği İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi salonuna ilçe başkanları, avukatlar ve birçok gazeteci alınmadı.
Davayı çok sayıda milletvekili izliyor. İmamoğlu'nun avukatlarının bir önceki duruşmada talep ettikleri reddi hakim talebi reddedildi.
İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyoruz. Daha önce sunmuş olduğumuz hukuki mütalaa ile birlikte baktığımızda Adalet Bakanlığı Ceza Hukuk Komisyonu'nda görev alan ülkemizi AHİM nezdinde temsil eden Durmuş Tezcan, Adalet Bakanlığı Ceza Hukuk Komisyonu'nda görev alan Doç Dr. Murat Önok ve Doç Dr. Hasan Sınar tarafından uzman mütalaası vermiştir" 3 uzman tarafından yeni bir mütalaa sunduk bunun değerlendirilmesini talep ediyoruz.
Mahkeme tanıkların dinlenmesine karar verdi. Duruşmada ilk olarak Murat Ongun tanık olarak dinleniyor.
Murat Ongun:" Basın mensubu arkadaşlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun basın açıklamasında İBB başkanına, ahmak dediğini mesaj olarak gönderdiler. Bu konuda yanıt vermek isteyip istemediğini sordular. Ben de konuyu başkanımıza sordum. Kendisiyle yaptığımız konuşmada 'size ahmak' demiş dedim. O da bu yakışıksız bir ifade ona yanıt verelim dedi. Ben de gazeteci arkadaşları davet ettim. başkanımız da verdiği yanıtta, 'ben lafa bakarım diye' devam eden cümleyi kurmuştur. Ben sayın başkanım , 'acaba çok mu ağır oldu' dedim. O da 'az bile oldu' dedi."
İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan tanık olarak dinleniyor.
Necati Özkan: "Ekrem beyin gittiği bütün toplantılarda kendisine eşlik ederim Strazburg'daki toplantıda böyleydi. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin talebi ile Türkiye'ye gelen yabancı heyet seçimleri gözlemlemiş ve bir rapor yazmıştır. Avrupadaki bütün seçimlerden sonra Avrupa Parlementosu benzer bir mekanizma işletir. Seçimlerde görülen anormallikleri Avrupa Parlementosu'nda bir heyet parlementoya rapor eder. Sadece Ekrem imamoğlu değil Kocaeli, İzmir gibi çeşitli belediye başkanlarının da olduğu 14 kişilik bir heyet Strazburg'da raporu tartışmak üzere davet edilmişlerdir. O sabah erkenden gittik aynı akşam geri döndük. Döndükten 5 gün sonra Ekrem başkan ile Üsküdar'da toplantıdaydık.
Soylu'nun yakışıksız sözlerini öğrendik. Gazetecilerin sorması üzerine doğrudan adres göstererek 'ben adama bakarım adam mı söze bakarım söz mü' diyerek eleştiriyi iade etti. Ertesi gün bütün gazetelerde başlıklar, "Ekrem İmamoğlu Soylu'ya cevap verdi" şeklindeydi. Basın böyle anladı. Ekrem bey böyle davrandı. Bu nasıl oldu anlamadık.
İçişleri Bakanı seçim gecesi Binali Yıldırım'ın ikinci kez kaybettiğini öğrendiğinde ağlamış olduğunu da kamuoyuna anlattı. İçişleri Bakanı kullandığı gücü kamu adına güç olduğunu unutup sonrasında dahil olduğu partinin neferi gibi hareket ediyor. Bu davanın başından sonuna kadar Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan çok sayıda eylemler, söylem ve hakarette bulundu."
İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat, tanık beyanlarına ilişkin yazılı beyanda bulunmak için süre istedi. Öte yandan Polat, dosyaya sundukları CD'nin çözümlenerek dosyaya eklenmesini talep etti.