Ersin ERCAN- Gürkay GÜNDOĞAN- Ayhan ACAR/ ALAPLI (Zonguldak), (DHA)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün devletin en önemli makamlarında görev yaptıysam ve CHP’ye Genel Başkan olduysam bu, Atatürk’ün ve Cumhuriyet'in sayesinde. Başımızda bir sultan olsaydı, bir diktatör olsaydı, Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünden nasıl birisi devletin en önemli makamlarına gelirdi? Nasıl Abdullah Gül gelirdi Kayseri’den Türkiye'nin 11'inci Cumhurbaşkanı olurdu? Cumhuriyet'in sayesinde oldu" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ın Alaplı İlçesi'nde partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti. Seçim otobüsünün üzerinde konuşan Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerinde çıkan sonuçta vatandaşın tek parti istemediğini, diktatör istemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Vatandaş, 'Gerginlik istmiyorum. Oturun kendi aranızda anlaşın, hükümeti kurun ve doğru dürüst Türkiye’yi yönetin' dedi. Bu mesajı en iyi okuyan parti biziz. 'Koalisyon kuralım' dediler. Biz de 'Buyurun gelin koalisyon kuralım' dedik. Olmadı, koalisyon kurulmadı. Koalisyonun kurulmasına kim engel oldu? Siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Kaçak sarayda oturan zat koalisyonun kurulmasına engel oldu. Bir kişiye yetki veriyorsanız, birinci parti yapıyorsanız ve ona hükümeti kurma görevi veriyorsan, ama kendi iradesini başka birisinin ipoteğine sokmuşsa o bu ülkeyi yönetemez. Yani bir kişi kendi iradesini, kendi gücünü birisine ipotek etmemeli. O bu iradeyi gösteremedi" dedi. 'HÜKÜMETİ KURACAKTIK' Cumhurbaşkanı'nın hükümeti kurmak için CHP'ye görev vermediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bize görev vermediler. Niçin vermediler? 'Ya CHP hükümeti kurarsa.' Ve biz hükümeti kurardık, adam gibi de yönetirdik. Hiçbir ayrım yapmazdık. Bütün vatandaşlarımızı kucaklardık. Biz ayrımcı değiliz, biz bölücü değiliz. Biz toplumu ayırmayız. CHP iktidarında 78 milyona aynı gözle bakarız. Eğer bir vatandaşın çocuğu işsizse ona önce 'Senin kimliğin ne, senin inancın ne, sen hangi partiye o verdin?' diye sormayız. Herkesi kucaklayacağız. Onlar bunu yapmadılar. Biz mağdur edebiyatı yapmayız. Biz yetkimizi kaçak saraydan değil, biz yetkimizi milletten isteriz, milletten alırız" dedi. 'NEYİ AÇIKLAMIŞSAK KENDİ BİLDİRGELERİNE KOYDULAR' AK Parti'nin seçim beyannamesinde kendilerinden alıntılar yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Dün seçim bildirgelerini açıkladılar. Biz 7 Haziran’dan önce neyi açıklamışsak aynılarını kendi bildirgelerine koydular. Niye koydular? 'Emekliye 2 maaş verecektik' diyoruz. Efendim, 'Parayı bulamazınız, para yok.' Şimdi onlar da koydular. Bu neyi gösteriyor? En sağlıklı hesabı, en tutarlı hesabı, en güzel hesabı yapan parti CHP’dir. Onlar da teslim etiler. 'Taşeron işçiye kadro vereceğiz' dedik. 'Veremezsiniz, nereden vereceksiniz' dediler. Bi baktım onlar da koymuşlar. Eyvallah, çok memnun olduk. Vereceksiniz tabii. Vermezseniz vereceğiz taşeron işçiye kadro. Taşeronu asgari ücrete mahkumiyeti bitireceğiz. 'Asgari ücret bin 500 lira olacak' dedim. Bizi gittiler işverenlere şikayet ettiler. Dün baktım onlar da koymuşlar, 'Asgari ücret bin 300 lira olacak' diye. Olacak olacak. Milletin iradesiyle olacak. Şimdi size ne söyleyecekler oy almak için. 'Emekliye biz de para vereceğiz, asgari ücreti biz de artıracağız' diyecekler. İyi de 13 yıldır niye yapmadın kardeşim. CHP söyledikten sonra mı aklın başına geldi?" CHP'nin halkın partisi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "CHP’nin siyaset anlayışında siyasetçi cebini doldurmayacak, vatandaşın cebi dolacak. Vatandaş zenginleşecek. Vatandaş köşeyi dönecek. Eski algıları tümüyle değiştirin. Ne diyorlardı; CHP proje üretemez, CHP Türkiye’nin gerçeklerini bilemez. Bunlar hep kavga eder. Bugün son 2 seçim bildirgesine bakın. Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm üreten partiyiz. En nitelikli kadrolar CHP’de var. Düşünen kadrolar CHP’de var" dedi. '7 HAZİRAN'DAN SONRA ÜLKE KAN GÖLÜNE DÖNDÜ' Her gün şehit cenazeleri geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "İçimiz kan ağlıyor. Bu sorunu çözemediler. Çözmek de istemiyorlar. Ne oldu da 7 Haziran’dan sonra ülke kan gölüne döndü. Kim buna yol açtı. '400 milletvekili verin' dediler. '400 milletvekili vermezseniz ülke felakete sürüklenir' dediler. 7 Haziran’da 400 milletvekili çıkmadı, ülke kan gölüne döndü. Sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu işin sorumlusu siyasilerdir. Bu sorunu ancak CHP çözer. Neden? Çünkü CHP bu ülkenin kurucu partisidir. Ayrım yapmayız biz. Hiç kimsenin ötekileştirilmesini istemeyiz. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Kimliğiyle, inancıyla, yaşam tarzıyla bizim başımızın tacıdır diyoruz. Hiçbir ayrım yapmıyoruz. Hangi kimlikten, inançtan olursa olsun, hangi yaşam tarzını benimserse benimsesin CHP bütün vatandaşların sorunlarını çözmek zorundadır" diye konuştu. '4 YILDA ÜLKEYİ AYAĞA KALDIRACAĞIM' 4 yıl yetki istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeyi ayağa kaldıracağım. Bu ülkeyi işsizlik belasından, yoksulluk belasından kurtaracağım. Biz CHP’yiz. Alaplı’ya bakın. Bir belediye başkanı seçtiniz. Alaplı’ya ne yaptı bakın. Emin olun bölgenin merkezi haline getirdi. Bir de Türkiye’yi düşünün. Kardeş kavgasının olmadığı, huzurun ve barışın olduğu bir Türkiye. Bütün güzelliklerin olduğu bir Türiye. Kadın erkek eşitliğinin olduğu, kadınların güler yüzle, sevgiyle çocuklarını okula gönderdiği bir ülke. Beslenme çantasının olmadığı, tam gün eğitimin olduğu, çocukların öğretmenleriyle beraber okulda bedava öğle yemeği yediği bir ülke. Öğretmenlerin toplumun lideri, kanaat önderi olduğu bir Türkiye. Öğretmenlerin aş iş peşinde koştuğu bir ülke değil, çocuklarımızı yetiştirdiği bir Türkiye" dedi. CHP iktidarında dış politikada barış olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim sanki işsizimiz yok. 2 milyon 225 bin Suriyeli kardeşimiz oldu. Şimdi bir de onlara bakıyoruz. Şimdi Avrupa kapılarına dayandılar. Niye 'Mısır'a, Suudi Arabistan'a, Katar'a gideceğiz' demiyorlar? Neden 'Avrupa' diyorlar. Çünkü inana değer veriyorlar, insan hakları var, hukuk var. Biz kendi ülkemize adaleti getireceğiz" dedi. 'MİLLİ İRADEYE SAYGI GÖSTERECEĞİZ' Milletin iradesine saygı gösterdikleri için koalisyonda olmak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kavgadan, gerilimden uzak duruyoruz. 7 Haziran’da millet tek partiyi iktidara taşımadı. O zaman koalisyon olacak. Avrupa ülkelerine bakın yarısından çoğu koalisyonla yönetiliyor. Milli irade böyleyse milli iradeye sayı göstereceğiz. Ama 'Olmaz bu' dediler. Niçin olmaz? Çünkü, 'Benim ağzımdan çıkan irade milli iradedir' dediler. Biz de tam tersini düşünüyoruz. Hükümet kurulsaydı asgari ücret 1500 lira olacaktı. 800 bin taşeron işçisi kadrolu olacaktı. Kurban Bayramı'nda emekliler ilk maaş ikrameyilerini alacaktı. Tüketici kredisi borcu ve kredi kartı borçlarına uygulanan faizlerin yüzde 80’i silinmiş olacaktı. Vatandaşı borç batağından büyük oranda kurtaracaktık" dedi. 'ATATÜRK'E, CUMHURİYET'E BORÇLUYUZ' Devlete 27.5 yılını verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, para nasıl harcanır hepsini bilirim. Mevcut kadroda bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır bilen bir tek adam yok. Fakir fukaralıktan gelip fakirin sırtına bindiler. Ben de fakir fukaralıktan geldim. Üniversiteye giden 7 kardeşten sadece benim. Devletin en önemli görevlerine geldim. Eğer ben bugün devletin en önemli makamlarında görev yaptıysam, CHP’ye Genel Başkan olduysam bu Atatürk’ün, Cumhuriyet'in sayesinde oldu. Cumhuriyet'e çok şey borçluyuz. Kendi tarihimizi bize unutturmaya çalıştılar. Rahmetli Atatürk der ki 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesizi.' Cumhuriyet'e sahip çıkacağız. Başımızda bir sultan olsaydı, bir diktatör olsaydı, Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyünden nasıl birisi devletin en önemli makamlarına gelirdi? Samimi olarak söyleyeyim. Nasıl Abdullah Gül gelirdi Kayseri’den Türkiye’nin 11’inci Cumhurbaşkanı olurdu? Cumhuriyet'in sayesinde oldu. Hiçkimse unutmasın. Sandığa gidiyoruz, oylarımızı kullanıyoruz, demokrasinin gereğidir bu. Ama hükümet kurulmuyorsa sebebi siz değilsiniz, siyasilerdir. Türkiye bugün gerilim yaşıyorsa sebebi siyasilerdir." 'ÇÖZÜM SÜRECİ BİTTİ, BATAĞA SAPLANDILAR' Çözüm sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Çözüm süreci bitti, batağa saplandılar. Ne diyorlar? 'PKK bizi kandırdı.' Sen çocuk musun? PKK seni kandırıyorsa senin Başbakanlık koltuğunda ne işin var? Askerleri, Genelkurmay Başkanı'nı 'Terörist' diye hapse attılar. Biz sahip çıktık, 'Yapmayın, etmeyin' dedik. 'Biz o davaların savcısıyız' dediler. Aradan süre geçti, 'Orduya kumpas kurdular.' Ne oldu? 'Paralel bizi kandırdı.' Sen çocuk musun? Herkesin kandırdığı bir hükemet Türkiye’yi yönetebilir mi, herkesin oyuncağı olan bir hükümet Türkiye’yi yönetebilir mi? Bu seçim eski algılardan kurtulma düşünerek sandığa gitme seçimidir. Bizi böldüler, ayrıştırdılar. Türkiye hiçbir zaman bukadar bölünmemişti. Komşumuzun kimliğini soruyoruz. Arkadaşımıza inancını soruyoruz. Gençleri olağan şüpheli olarak gördüler. Bir ülkenin geleceği gençlerdedir. Gençleri suçlu olarak görmek olmaz."