İZMİR, (DHA)- İZMİR'de, nükseden Hodgkin lenfoma (bir tür lenf bezi kanseri) yüzünden tedavide başa dönülen 80 yaşındaki Erkan Barbüken kök hücre nakliyle ikinci hayat şansını yakaladı. Yüksek ölüm riski nedeniyle kök hücre naklinde 65-70 yaşın limit kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü, "Yüksek doz kemoterapi verebilmek için bu nakil şarttı. 4 seansta kök hücre toplayabildik ama sonuç başarılı, hastamız çok iyi" dedi. Barbüken de çok şanslı olduğunu söyledi. 2 çocuk, 3 torun sahibi İzmirli emekli ziraat mühendisi Erkan Barbüken'e 2011 yılında Ege Üniversitesi Hastanesi'nde Hodgkin lenfoma tanısı konuldu. 8 kür kemoterapi alan Barbüken, süreci iyi ve kontrollerle geçirdi. Ancak Temmuz 2014'teki kontrolde hastalığı nüksetti, yeniden kemoterapi başlandı. Ama tedaviden yanıt alınamadı, kök hücre nakline karar verildi. İki kez kök hücre toplama işlemi yapılıp yeterli düzeyde hücre toplanamayan Barbüken, İzmir Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi'ne başvurdu. Otolog kök hücre nakli için yatırılan Barbüken'den 4 seansta kök hücre toplanabildi. KÖK HÜCRE NAKLİNDE YAŞ LİMİTİ 65-70 Kök hücre toplandıktan sonra 17 Haziran'da Barbüken'e yüksek doz kemoterapiye başladıklarını, 23 Haziran'da da toplayıp dondurdukları kök hücrelerin naklini gerçekleştirdiklerini belirten İzmir Kent Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü şöyle konuştu: "Bu yöntemle amacımız hastalığın tedavisinde tam yanıt almak ve nüksleri önlemek. Burada önemli nokta 80 yaşındaki bir hastaya otolog kök hücre nakli yapmak. Ancak nakil, hem kök hücre toplanmasındaki zorluklar hem de ölüm oranlarının yüksek olması nedeniyle bizim hastamız gibi yaşlılara çok nadir yapılıyor. Kök hücre naklinde yaş limiti 65-70. Çünkü yüksek doz kemoterapilerde enfeksiyona yatkınlık, ilacın yan etkilerinden dolayı kanama ve bunlara bağlı ölüm riski yüksek. Yaşlı hastanın kemik iliği de yaşlı, yaşla birlikte kök hücre de azalıyor. Hastaya kemoterapi veriyoruz, kök hücre toplanmasını engelleyen kemoterapiler bunların hepsi. O nedenle yaşın büyük önemi var. Hasta ne kadar genç olursa hem kök hücrenin toplanması kolay olacaktır hem de hasta nakilden sonra daha çabuk toparlama sürecini girecektir." NAKİL, YÜKSEK DOZ KEMOTERAPİ VEREBİLMEK İÇİN Toplanıp hastaya verilen kök hücrelerin hastalığı tedavi etmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Kadıköylü sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada hastalığı tedavi eden kök hücreler değil. Biz otolog nakilde yüksek doz kemoterapi verebilmek için kök hücreyi kullanıyoruz. Verdiğimiz kök hücreleri kemik iliğine yerleşiyor, tekrar çalışmaya başlıyor sağlıklı bir şekilde. Akraba ya da akraba dışından aldığımız kemik iliğinde ise hem kemoterapinin yararı hem de kök hücrenin yararı var. Avrupa'da da uygulanan kriterleri değerlendirerek hastaya nakil kararı alıyoruz. Nüfus cüzdanı değil biyolojik yaş önemli. Kiminin yaşı 80'dir ama biyolojik yaşı 50'dir. Hastanın performans durumu, yandaş hastalıkları önemli. Buna dikkat etmek ve bu hastalara sonuç alınabilecek tedavi şansı yaratmak gerekir. Biz de böyle yaptık. Hastamızda nakilden sonra 10'uncu günde kemik iliği çalışmaya başladı. Hastamız gayet iyi, birkaç güne taburcu edeceğiz, hastalığın durumunu tekrar bir ay sonra görüntüleme ve fizik muayene ile değerlendireceğiz." "BOMBA GİBİ OLACAĞIM" Öte yandan kendisi için "çok şanslı biriyim" diyen Erkan Barbüken, hastalığının bir tesadüf sonucu saptandığını söyledi. Ziyaretine gittiği doktor arkadaşının koltuk altında çıkan bezeden biyopsi yaptırdığını ve geç kalınmadan tedaviye başlandığını belirten Barbüken, "Her şey yolunda gitti. Hastalık nüksettiğinde de kök hücre nakli için kesin çözüm dediler. 80 yaşında kök hücre nakli oldum. Şimdi bombacığım, yakında bomba gibi olacağım. Doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi.