Ümit TÜRK- Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu' üyesi kadınlar, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem yaptı. Kadın cinayeti davalarındaki, 'iyi hal' ve 'haksız tahrik' gibi indirimlerin kaldırılmasını isteyen kadınlar adliye önüne siyah çelenk bıraktı. "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" nedeniyle, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu' üyeleri, kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadınların fotoğraflarını taşıdı. Grup "Kadınlar için adalet istiyoruz" sloganları attı. Cinayete kurban giden kadınların ailelerinin de destek verdiği eylemde, faillere, 'iyi hal' ve 'haksız tahrik' indirimlerini uygulanmaması istendi. "KATİLİN, MAHKEME HEYETİNİN KARŞISINDAKİ DURUŞU DEĞİL, İŞLEDİĞİ SUÇ, ALDIĞI HAYAT ÖNEMLİ" Kocası tarafından çalıştığı iş yerinde öldürülen Muhterem Göçmen'in ablası Çiğdem Evcil, "Ben bir abla olarak hiçbir katilin bu indirimleri hak ettiğini düşünmüyorum. Katilin, mahkeme heyetinin karşısındaki duruşu değil, işlediği suç, aldığı hayat önemli. Kıyafetle, giyimle adalet olacaksa olmaz olsun bu adalet" dedi. "KATİL ARAMIZDA GEZİYOR" Evinde boynundan asılı olarak ölü bulunan ve katilinin kocası olduğu ileri sürülen Vecide Bakırcı'nın kardeşi Abdülbari Erdek de, kardeşinin 2 buçuk sene önce cinayete kurban gittiğini ve katilin dışarıda gezdiğini belirtti. Erdek, "Bu katil niye aramızda geziyor, bu ülkede adalet yok mu? Bizi savunacak kimse yok mu acaba. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, niçin bizim katilimizi cezaevine koymuyor" diye konuştu. "TAKIM ELBİSE İLE İNDİRİM ALINIYORSA..." Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da, kadın cinayetleri davasında indirim verildiği sürece adaletin de öldüğünü belirtti. Samsun'da başka bir kadına yardım ettiği sırada öldürülen doktor Aynur Dağdemir olayına da değinen Kav, "O katile hastaneye elinde bıçakla gitme cesaretini veren, 16 kez öldürücü darbe vurduğu halde, 'aşırı sevgiden kaynaklı duygusal etkilenme' gibi tuhaf bir sözle açıklayan mahkeme kararıydı" dedi. 2015'te kadın cinayetlerinin 255'e ulaştığını açıklayan Kav, bu durumun sadece rakamdan ibaret olmadığını yaşayan gerçek hayatlar olduğunu ifade etti. Kav, "Her bir indirim bize zarar veriyor. Bu indirimler bizi öldürüyor. Takım elbise ile indirim alınıyorsa biz kadınlar da takım elbise giyiyoruz. Ancak kadınlar kendilerini savunduklarında bu indirimi uygulamıyorlar" diye konuştu. "HER UYGULANAN İNDİRİM BİR SONRA Kİ KADIN CİNAYETİNİ GETİRİYOR" Avukat İpek Bozkurt da, "Biz intikam istemiyoruz. Biz bu bunanın isminin önünde bulunan adaleti istiyoruz" ifadesinde bulunarak, "Biz diyoruz ki, haksız tahrik indirimleri, iyi hal indirimleri, kadınların sadece kadın oldukları için öldürüldükleri, bu toplumda var olduğu sürece ve ayrıcalıklı bir şekilde uygulandığı sürece kadın cinayetleri devam edecektir" dedi. Bozkurt, "O yüzden kadın cinayetleri davalarında haksız tahrik indiriminin, iyi hal indiriminin başka şekilde uygulanmasını, ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Her uygulanan indirim bir sonra ki kadın cinayetini getiriyor" diye konuştu. "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE UYULSUN" Avukat Leyla Süren de iyi hal indirimlerinin mazeret yaratma çabası sonucu ortaya çıktığını belirterek, İstanbul Sözleşmesi'nin mahkemeler tarafından bilinmediğine dikkat çekti. Bu sözleşmenin 2011 yılında İstanbul'da imzaya açıldığını ve tüm yasaların üzerinde olduğunu ifade eden Süren, "İstanbul Sözleşmesinde de belirtildiği gibi dil, din, ırk, mahalle adetleri, gelenek ve görenekler bir kadının öldürülmesi için mazeret olmaz. Adalet Bakanlığı'nı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı, mahkemeleri ve mülki idare amirlerini seminerler düzenlemeye ve bilgilendirmeye çağırıyoruz. Aksi halde Türki'ye AİHM'de ceza almaya devam edecektir" dedi. Yapılan açıklamaların ardından Platform üyesi bir grup, "Kadın cinayetlerinde indirim uygulanan her gün adalet ölüyor" yazılı siyah çelengi İstanbul Adalet Sarayı'nın C kapısı önüne bıraktı.