Mehmet AKTARAN/İSTANBUL, (DHA)- ESENLER'de katıldığı bir iftar programında konuşan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "DEAŞ uluslar arası proje bir terör örgütüdür. Egemen güçlerin beslemesi bir terör örgütüdür. Taşeronluk vazifesi yapıyor" dedi. Esenler Belediyesi tarafından Esenler Dörtyol Meydan'da, dünyanın 7 kıtası ile Türkiye'nin 7 bölgesinden damak tatlarının yer aldığı, "7 Kıta 7 Bölge Tek Sofra Dünya iftarı" etkinliği gerçekleştirildi. İftar programına Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve çok sayıda davetli katıldı. Ezandan önce vatandaşların bulunduğu masaları gezen Bekir Bozdağ, kazanların bulunduğu bölüme geçip kepçe ile yemek servisi de yaptı. "DEAŞ EGEMEN GÜÇLERİN BESLEMESİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR" Bekir Bozdağ orucunu açtıktan sonra da burada bir konuşma yaptı. Konuşmasında terör örgütü IŞİD'in Irak ve Suriye'de yaptıklarına değinen Bozdağ, "Düşünebiliyor musunuz, dünyanın pek çok ayrı ülkesinden, dilleri farklı, anneleri babaları farklı, vatanları farklı, kültürleri farklı, yetişme tarzları farklı bu kadar genç insanı öyle bir organizasyonla, ölmeye öldürmeye ikna ediyor; Irak'a, Suriye'ye getiriyor. Elifi görse mercek sanan böyle bir terörist böylesi bir organizasyonu becerebilir mi? Biz anneler babalar olarak kendi evlatlarımızı aynı noktada hareket ettirebiliyor muyuz? Biz onu başaramıyoruz. Ama dikkat buyurun, dünyanın dört bir yanından insanı birileri ikna ediyor, ölmeye öldürmeye Irak'a, Suriye'ye getiriyor. Peki bunların lojistiğini kim sağlıyor? Peki bunların dillerinde hitap edecek kişileri kim yetiştiriyor? Eğitimleri nasıl yapıyorlar? Silahlarının her biri ileri teknoloji silahı ve normal asker kullanamaz. Bu silahların kullanılabilmesi için çok iyi eğitim alınması lazım. Bunları kim eğitiliyor? Bu silahları bunlara kim veriyor? Gökten bombalanmadık yer bırakmıyorlar ama bakıyorsunuz hiçbir şey değişmiyor. Onun için bu organizasyon büyük bir organizasyondur. Çok net söylüyoruz: DEAŞ uluslar arası proje bir terör örgütüdür. Egemen güçlerin beslemesi bir terör örgütüdür. Taşeronluk vazifesi yapıyor. Bir anda enerji ve başka hesaplar çerçevesinde o hesabı yapanların emeline hizmet ederken diğer taraftan insanların Müslümanlardan uzaklaşmasına, Müslümanlıktan nefret etmesine yol açacak zihinsel ve psikolojik bir dönüşüme de hizmet ediyor. Birileri bir araya gelse de, İslam'dan, Müslümanlardan nefret ettirecek bir proje hayata geçirelim dese herhalde bunun gibi bir proje ortaya koyabilirdi. Onun için etrafımızda gelişen her hadise karşısında hepimizin çok ama çok uyanık olması gerekir" dedi. "HİÇ KİMSE TÜRKİYE'Yİ NE DEAŞ İLE NE DE BİR BAŞKA TERÖR ÖRGÜTÜYLE YAN YANA GÖSTEREMEZ" Türkiye'nin daha ilk günden itibaren IŞİD'i terör örgütü olarak ilan ettiğine kaydeden Bozdağ, "Türkiye, uluslararası işbirliğine her türlü desteğini vermiştir. Başka ülkelerden insanları DEAŞ'a gidişini önlemek için elinden geleni yapmıştır. Bazı ülkeler hem giden kişileri bildirmiyor, hem gittikten sonra da Türkiye'yi suçluyor. Kim işbirliği yaptıysa Türkiye onunla ciddi işbirliği yapmış ve o çerçevede adımlar atmış, neticeler de almıştır. DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi, dün de bugün de Türkiye vermektedir. Yarın da en büyük mücadeleyi Türkiye verecektir. Ama buna rağmen DEAŞ ile Türkiye Cumhuriyeti devletini yan yana koymak isteyen içimizde hainler olduğu gibi dışarıda da buna gayret eden uluslar arası çevreler olduğunu da çok iyi biliyoruz. Hiç kimse Türkiye'yi ne DEAŞ terör örgütüyle ne de başka bir terör örgütüyle yan yana getiremez, yan yana koyamaz. Biz her zaman terörle mücadele ettik, bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN YAPTIĞI ŞEY SURİYE'DE ÖLÜ SAYMAK" Bekir Bozdağ, Dünya'nın hem Suriye'de hem de başka ülkelerde olanları seyrettiğini belirterek, "DEAŞ terör örgütüne karşı tedbir almakta da geciktiler. Suriye'deki zalim yönetime karşı tedbir almıyorlar. Biz bütün dünyayı 'Gelin bu zulme son verin' diye davet ediyoruz. Ama Birleşmiş Milletlerin Suriye'de yaptığı şey sadece ölü saymak, bir de iltica edenlerin sayısını ilan etmekten ibarettir. Resmen ölü sayıcılığı yapıyor. Birleşmiş Milletler niçin kuruldu? Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi niçin var? 5 tane üyenin güvenliği için mi, yoksa insanların barışı, huzuru için mi var" diye konuştu. Bozdağ daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Bölgesi Uygurlar'ın başına gelenler ayrı bir insanlık ayıbıdır. Müslüman Uygur Türkleri'ne yapılan haksızlık bir insanlık suçudur, kabul edilemez bir durumdur. İnsanlara ibadetlerini yasaklamak hangi insan hakları belgede insan hakları olarak zikrediliyor. Hiç birinde geçmez. Ama bakın insanlara oruç tutmayı, namazı, Cumayı, belli kısıtlar altında kayda bağlayan bir yönetim var. Peki Birleşmiş Milletler niye bir cümle kurmaz? Peki insan hakları diyen Avrupa Birliği niye bir cümle kurmaz? İnsanları oruç bozmayı zorlayan haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında, 'Bunu yapamazsınız' niye demezler? Demiyorlar. Tek sesini yükselten ülke Türkiye. Onun dışında maalesef, insan hakları deyince sadece kendi milletlerinden olan insanlara haksızlıkları anlayanlar Çin'de yapılan zulme elbette sessiz kalabiliyorlar. Ama biz sesimizi yükselttik ve yükseltmeye devam edeceğiz" "HER BÖLGEDEN KARDEŞİMİZLE BU SOFRADA BERABER OLDUK" Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ise, "Bu sofralarımız sevgiye vesile kılmak için 7 kıtanın 7 bölgenin tuzuyla unuyla kararak pişirdik. Bu sofrayı bu şehir huzur şehri yapmak için, yaşayanları da huzur şehrinin birer sakini haline getirmek, huzur şehrinin huzurlu insanları olduğunu onlara hissettirebilmek için bu güzel sofrayı birlikte kurduk. İşte bu sofranın etrafında oturanlar tanış olsunlar diye her renkten, her bölgeden kardeşimizle bu sofrada beraber olduk" dedi.