Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)- BİTLİS'in Adilcevaz İlçesi'ne bağlı Mollafadıl Köyü'nde öğretmenlik yapan Kayserili Alev Turgut, sosyal medya üzerinden topladığı kitaplarla 12 köye kütüphane kurdu. Turgut köyde herkes soba ile ısınırken, okula kalorifer tesisatı döşetti. Öğrencilerini geziye çıkartan ve kışlık giyeceklerini de yine yaptığı çağrılarla karşılayan fedakar öğretmen Turgut, "İstedim ki, benim öğrencilerim de çocuklarım da İstanbul, Ankara'daki yaşıtlarından geri kalmasın. Eğitim, giysi olarak, onlar da bir yerleri görsünler" dedi. Adilcevaz İlçesi'ne yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Mollafadıl Köyü'ne 3 yıl önce atanan sınıf öğretmeni Alev Turgut, mesai kavramı gözetmedi. Alev öğretmen, sosyal medya üzerinden başlattığı kitap toplama kampanyası sayesinde 7 bin 200 kitap toplayarak 12 köy okuluna kütüphane kurdu. Ayrıca işadamlarıyla görüşerek çocukların kışlık mont ihtiyacını karşıladı. Öğretmen Turgut, yaptığı işi severek ve isteyerek yaptığını, başta Adilcevaz Kaymakamlığı olmak üzere Milli Eğitim Müdürlüğü personelleri ve köylülerin de kendisine büyük destek verdiği söyledi. Okulu ve öğrencilerinin ihtiyacını karşılamak için çaba gösteridğini anlatan Alev Turgut, şöyle konuştu: "Sosyal medya üzerinde topladığım 7 bin 200 kitapla Adilcevaz'da 12 adet birleştirilmiş köy okuluna kütüphane kurdum. Bitlis Genç İşadamları Derneği (BİGİAD) ile yapılan görüşmeler neticesinde 12 köyümüzdeki öğrencilerimizin kışlık mont ihtiyaçlarını karşıladık. Yine bir şirketin sponsorluğunda kalorifer tesisatı yaptırdık. Ayrıca öğrencilerimizi 4 günlük İstanbul gezisine götürdük. Kendi kütüphanemizde de 1500'e yakın kitap bulunuyor." Alev öğretmen şu anda 23 öğrencisinin bulunduğunu, 3 yıldır bu köyde hem öğretmenlik yaptığını, hem de lojmanda kalarak köylülerden biri olduğunu da belirterek, "Yaz tatillerinde de memleketim Kayseri'ye gitmiyorum. Boş zamanlarımda yaşlı teyzelere, genç kızlara okuma yazma kursu veriyorum. Köy çocukları zaten hayata bir sıfır geride başlıyor. O yüzden istedim ki benim öğrencilerim de çocuklarım da İstanbul'daki, Ankara'daki çocuklardan geri kalmasınlar. Eğitim olarak, giysi olarak, onlarda bir yerleri görsünler. Buradaki tek aktivite okulun bahçesindeki oyun parkı ve televizyon. Tabiî ki anne babalarından onlara sıra gelirse. Birazda insanları tanısınlar, istedim. Öğrencilerimiz için sınıfımıza bir kuş bile aldık" diye konuştu. Sosyal medya üzerinden birçok kişiye mesaj gönderdiğini anlatan öğretmen Alev Turgut, şöyle dedi: "Twitter, Intragam, Facebook derken, baktım ki arkası geliyor. Ben de daha fazla yazmaya ve istemeye başladım. Şirketlere, holdinglere, şahıslara defalarca mesaj atarak, olumlu cevap alana kadar attım. Köylüler bana çok sahip çıkıyor. Ben de bu köyün bir kızı gibiyim. İstediğim eve, istediğim saatte girip- çıkıyorum. Ben hasta olsam onlar beni, onlar hasta olsa ben onları doktora götürüyorum. Köyde herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmıyorum. Çok rahat olduğum için burada 3 yıldır kalıyorum. Kalorifer, okulun yenilenmesi, boyanması, bunlar kendi yaptığım işler. Bunları yaparak zamanımı geçiriyorum. Çocuklara faydalı oluyor. Ben duvarı boyarken çocuklar mutlu oluyor. İstanbul'daki çocuk duvarın boyandığını belki fark etmiyor bile. Ama buradaki çocuklarımız fark ediyor. Çünkü emek verildiğini görüyorlar."