Mesut MADAN / BURDUR, (DHA)- BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi hidrobiyolog (su bilimci) Doç. Dr. İskender Gülle, Burdur Gölü'ndeki tuzluluk oranının suyun çekilmesine bağlı olarak son 35 yılda binde 14'ten binde 20.7'ye ulaştığını söyledi. Doç. Dr. İskender Gülle, 1980 yıllarında 210 kilometrekare alana sahip Burdur Gölü'nün aradan geçen zaman içinde yüzölçümünün 130 kilometrekareye düştüğünü belirtti. Gölün, suyun çekilmesi ve kirlilik gibi çok ciddi tehditler altında bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Gülle, kirlilik ve su çekilmesinin dünyanın her tarafında göllerin temel sorunu olduğunu, özellikle insan baskısının artmış olduğu yoğun ekonomik faaliyetler ve iklimsel dengesizliklerin sucul sistemleri olumsuz etkilediğini vurguladı. TUZLULUK ORANI 35 YILDA BİNDE 20.7'YE ULAŞTI Burdur Gölü'ndeki çekilme sürecinin 1970'lerden sonra hız kazandığını anlatan Doç. Dr. Gülle, bu çekilmenin özellikle 2000'li yıllarda oldukça bariz görüldüğünü söyledi. Suyun çekilmesi nedeniyle gölün kimyasal yapısında, ekolojik dengesinde, yaşayan canlı türlerinde değişimler yaşandığına işaret eden Doç. Dr. Gülle, şunları kaydetti: "1980'de TÜBİTAK tarafından finanse edilen çalışmalarda göl suyunun tuzluluk değeri binde 14 idi. 2-3 yıl önce bu değer binde 20'ye çıktı. Şu an bu oran binde 20.7. Tuzluluk değerinin artışının temel nedeni gölün su kaybetmesi. Eğer bir gölün tuzluluğu artıyorsa o göl su kaybediyor demektir. Burdur Gölü'nün diğer göllere göre çok özel bir yapısı var. Halk dilinde 'sodalı veya acı' göl olarak bilinen alkalin bir göl. Gölde bitki yaşaması çok fazla mümkün değil. Diğer tatlı su göllerine göre yaşayan bitki ve hayvan sayısı çok az. Su altı bitkileri de oldukça sınırlı." TUZLU SULARDA YETİŞEN BİTKİ ARTTI Doç. Dr. İskender Gülle, son yıllarda Burdur Gölü'nü, alkali ve tuzlu göllerde yetişen 'ördek otu' (Ruppia maritima) su altı bitkisinin kapladığını söyledi. Bu bitki türünün dünyanın her tarafında tuzlu sularda yaşayabilen ender bitkilerden olduğuna işaret eden Doç. Dr. Gülle, "Göldeki artışın sebebi hidrolojik, topografik, nutrient artışına ve göldeki tuzluluk değişimine bağlı. Özellikle göldeki taban çamurunun fosfat açısından zenginleşmesi bu bitkinin gelişimini hızlandırdı" diye konuştu. Bu bitkinin özellikle kış aylarında Burdur Gölü'ne gelen su kuşlarının, ördekgillerin en önemli besin kaynağı olduğuna değinen Doç. Dr. Gülle, bitkinin göle olumsuz bir etkisinin ise olmadığını kaydetti. Doç. Dr. Gülle, Burdur Gölü'ndeki tuzluluk oranının maksimum deniz suyu tuzluluk değerine kadar çıkabileceğini söyledi.