Sekvan KÜDEN/ ŞIRNAK, (DHA) - ŞIRNAK’ta Cudi Dağı'nda devam eden operasyonlarda canlı kalkan eylemi yapan aralarında HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez’in de bulunduğu 5 kişi jandarma karakoluna götürüldü. HDP’li İrmez, Şırnak Adliyesi’nde yapılan kimlik tespiti sonrası, diğer şüpheliler de adli kontrol kararı verilerek serbest bırakıldı. Şırnak’ta askeri operasyonların sürdüğü Cudi Dağı’nda canlı kalkan eylemi yapan grupla beraber bölgede bulunan HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, HDP PM üyesi Aslan Dişçioğlu, HDP merkez İlçe Eş Başkanı Agit Yiğit, Belediye Meclis Üyesi Taybet Bilgin, DBP yöneticisi Mehmet Sümbül ve Milletvekili Aycan İrmez’in şoförü Müslüm Tatar, Şırnak Kömür Ocakları çıkışında jandarma tarafından durdurulup, önce jandarma karakoluna daha sonra da Şırnak Adliyesi’ne götürüldü. Adliyede HDP Milletvekili Aycan İrmez, kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakılırken, diğer şüpheliler mahkemeye sevk edildi. İfadeleri alınan şüpheliler adli kontrol şartıyla bırakıldı. Adliye çıkışında gazetecilere konuşan HDP Şırnak Miilletvekili Aycan İrmez, "Bugün şehre dönüş esnasında tüm yolların kapatılmasıyla birlikte İkizce yani kömür ocakları mevkiinden Şırnak’a gelmek üzereyken onlarca panzerle karşılaştık. Oradaki ilk uygulamaları şöyleydi; ben vekil olduğumu defalarca söylememe rağmen, kimliğimi çıkartmamı istediler. Oysa ki aracımda TBMM’den aracıma ilişkin ve fotoğrafımın da bulunduğu bir kart olmasına rağmen hiçbir şekilde söylemimize aldırış etmeden, ‘sizleri karakola davet ediyoruz’ gibi beyanlarda bulundu ordaki askeri yetkili. Ben Anayasal bir dokunulmazlığımın olduğunu, vekil olduğumu bundan dolayı bana ve aracımda bulunanlara ilişkin herhangi bir işlemin yapılamayacağını ayrıca orada bekletilmemin bile hukuksuz olduğunu defalarca söylememe rağmen orda 1.5 saat bekletildim" dedi. Savcılık ve valiliğin talimatıyla karakola alındığını ifade eden HDP'li İrmez, "Karakolda vekil olduğumu beyan etmeme rağmen, kimliğimi göstermeme rağmen, ‘size ilişkinde kimlik tespiti yapmak zorundayız’ dediler. Bu da bir nevi gözaltı işlemlerinden bir tanesi. Çünkü bir kişi gözaltına alındığında direk kimlik tespiti yapılıyor ve bu bana da uygulandı. Kimlik tespitim yapıldı. Orada onlara sunmuş olduğum kimlikte TBMM, yani milletvekillerin kullanmış olduğu kimlikti. O esnada kimliği görüp bana teslim etmeleri gerekirken, ama maalesef bir gözaltı işlemi yapıldı. Kimlik tespiti yapılıp tutanak altına alındı. Diğer arkadaşlarımızın ifadeleri alındı ve tutuklanmaya sevk edildi. Sevk edilen madde de askeri yasak bölgeyi ihlal etmek. TCK’ya baktığımız zamanda askeri yasak bölgeyi ihlal etmek idari para cezasına çevrilmesi gerekirken, sadece bir idari yaptırım olması gerekirken, ama maalesef görüyoruz ki tamamen hukuk dışı bir uygulama ile arkadaşlarımız tutuklamaya sevk edildi ve adli kontrolle serbest bırakıldılar" diye konuştu.