Yusuf BAŞTUĞ/ ADANA, (DHA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 1 Ocak 2014'te Hatay ve 19 Ocak 2014'te de Adana'da 'mühimmat ve silah' taşıdıkları iddiasıyla durdurulan TIR'larla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan dönemin Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Başsavcı Vekili Ahmet Karaca, savcılar Aziz Takçı ve Özcan Şişman ile Kürkçüler Cezaevi'nde görüştü. Adalet Bakanlığı'ndan aldığı izinle savcılarla görüşen Tanal, çıkışta sivil giyimli polislere tepki gösterip, "Ben terörist miyim beni takip ediyorsunuz?" dedi. 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçundan Tarsus 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 8 Mayıs'ta tutuklanan 4 savcıyı ziyaret eden Mahmut Tanal, yaklaşık 7 saat boyunca cezaevinde kaldı. Cezaevi çıkışında açıklama yapan Mahmut Tanal, savcılarla görüşmesinde 41 sayfa not tuttuğunu söyledi. Savcıların görevlerinden dolayı tutuklandığını savunan Tanal, "Cebir ve şiddetle hükümeti devirmeye çalışmak ve casusluktan tutuklanmışlar. Bilinmeli ki konusu suç olan bir husus devlet sırrı olamaz. 'MİT TIR'ları olarak tabir edilen toplam 4 TIR'ın içinde silah yüklü. MİT'in silah sevkiyatıyla ilgili yetkisi var mı? Bu bir suçtur. Bu silahların Suriye'ye gittiğini savcılar değil, iktidar yetkilileri yaptı" dedi. 'NİĞDE SANIĞI YANLIŞLIKLA TAHLİYE EDİLDİ Cumhuriyet savcılarının suç konusunu araştırdığı için tutuklandığını ileri süren Mahmut Tanal, şöyle devam etti: "Kayıt dışı sevkiyatı yapılan silahların serbest bırakılması istendi. Savcıların konusu suç olan bir konuyu soruşturmaması suçtur. MİT, 'Üniteler arası sevkiyat' diyor. Hükümet yetkilileri, 'Bu Suriye'ye yapılıyordu' diyor. Suriye'deki Türkmenler silah verildiğini kabul etmiyor. Bu silahlar orada IŞİD gibi terör örgütlerine gidiyor. Savcıların tutuklanması kararı hukuki değil. Bu karar siyasidir. O dönemin Adalet Bakanı Bozdağ bu TIR'larla ilgili başsavcılığı arıyor, 'Bu TIR'larla ilgili arama yapan savcıyı görevden alın, aramayı sonlandırın' diyor. O dönemin müsteşarı ve bu dönemin Adalet Bakanı, 'Savcıyı görevden alın, aramayı durdurun. Aksi takdirde ben de üzülürüm, siz de üzülürsünüz' diyor. Cilvegözü'ndeki patlamayla ilgili yakalanan sanıkların cep telefonu görüşmelerinde MİT personeliyle görüştükleri söyleniyor. Reyhanlı'da aynı şey söyleniyor. Adana'da 924 bomba mermileri, mühimmatlar bulunmuştu. O dosya kapsamında yakalanan sanıkların hepsi serbest bırakıldı. O dosyalarla ilgili takipsizlik kararı verildi. O soruşturmaların hepsi siyasi iktidara dayanıyordu. Reyhanlı, Cilvegözü kamuoyundan kaçırılıyor. Niğde'deki şehit edilen asker ve polislerimizle ilgili konular kaçırılıyor. Hatta bir tane sanığı yanlışlıkla tahliye ettikleri söyleniyor." JANDARMA SİLAH KULLANSA NE OLURDU Devletlerin hukukla yaşadığını belirten Mahmut Tanal, şunları kaydetti: "Eğer devlet hukuk dışına çıkarsa orası despotluk olur. Görüştüğüm savcılar, hepsi ayrı ayrı yerlerde kalıyor. Burada hukukun rehin alındığı söyleniyor. Onlarla birlikte 17 asker İstanbul Hasdal'da cezaevinde. Bir komutan da Adana'da cezaevinde. Kanunun verdiği yetkileri kullandıkları için rehin tutuluyorlar. Bunların bir an önce serbest bırakılması lazım. Bunları tutuklayan, takipsizlik kararı veren MİT personeli terfi etti. Siyasi iktidara dokunan savcı ve yargıçlar cezaevinde, siyasi otoritenin dediğini yapanlar ödüllendiriliyor. MİT'i soruşturan savcılar, MİT'in soruşturmasıyla cezaevine atılıyor. Bu tehlikeli bir husus. Bu görüşmeyi ve konuları TBMM'ye taşıyacağım. Burada bir anayasa ihlali suçu var. Bu konuya hukuk mecrası içinde çözüm bulmalıyız. Savcılar TIR'ı durduktan sonra MİT personeli geliyor. Aslında jandarmayı kutlamak gerek. Aramayı yaparken MİT personeli gelip aramayı durdurmak istiyor. Kimliğini de gizliyor. TIR şoförleri de MİT personeli değil. Jandarma hasbelkader silah kullansaydı ne olurdu? Nasıl Balyoz'da, Ergenokon'da kumpas kurulduysa şu anda yargıya kumpas kurulmuş durumda." POLİSLERE TEPKİ Savcılarla birlikte tutuklanarak Adana Askeri Cezaevi'ne konulan Albay Özkan Çokay'ı da ziyaret etmek için izin aldığını anlatan Mahmut Tanal, mesai saati sona erdiği için ziyareti yapamayacağını aktardı. Yaptığı açıklamanın ardından taksiye binmek üzere hareket eden Mahmut Tanal, cezaevi önündeki sivil giyimli polislerin yanına gitti. Polislere tepki gösteren Tanal, "Ben terörist miyim beni takip ediyorsunuz?" diye sordu. Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli polisler, "Size zarar gelmesin diye buradayız" diye yanıt verince Mahmut Tanal, "Bana siz zarar veriyorsunuz, vatandaş zarar vermiyor" diye konuştu.