Taner YENER/İSTANBUL,(DHA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’den Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ne (TANAP) giden ve Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ne (TAP) devam edecek zincirin mutlaka tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, “45 milyar dolarlık bu harcamanın 2018 yılına kadar tamamlanması planlanmıştır. Türkiye 2018 yılının sonuna kadar bütün bu projelerini kendi üzerine düşen görevleri inşallah tamamlayacaktır. Peki tamamlanmazsa ne olur? Türkiye 6 milyar metreküplük gaz tedarikini verdiği sipariş çerçevesinde yapar”dedi. AB’NİN MANİ OLMADIĞI BİR TALEBİ OLUŞTURMAK TÜRKİYE’NİN İŞİ DEĞİLDİR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Conrad Hoteli’nde Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi tarafından gerçekleştirilen Geopolitik Enerji Arenası “Değişen Dinamikler” konulu oturumun açılışında konuştu. Asya ve OPEC ülkeleri merkezli Ortadoğu Rusya, Kafkasya orjinli gelişecek bütün projelerin yakın takipçisi olacaklarını söyleyen Yıldız, “Arz güvenliğini geliştirmek ve kaynak çeşitliliğini sağlamak için yeni hidrokarbon üniteleriyle alakalı projeleri yakından takip edeceğiz. Bize denildi ki, siz Türk akımını yaptığınız takdirde özellikle TANAP etkilenecek mi? veya dünyadaki dengeleri Rusya lehine mi geliştireceksiniz? Buradan açıklıkla ifade etmek istiyorum. Türkiye özellikle bu projeyle alakalı aldığı konum ve tavır yalnızca tek başına bu projenin belirleyicisi olan bir tavır değildir. Herkes kendi omzundaki sorumluluğa dikkat etmek durumundadır. Biz özellikle Türkiye’nin doğalgazdaki arz güvenliği ile alakalı tüm konularında aracısız kaynak çeşitliliği ve yeni projelerle beraber almaktan yanayız. Türkiye yaklaşık 14-15 milyar metreküplük batı hattından gelen doğalgaz kaynağının güzergahının yenilemeyle alakalı önemli bir karar almıştır. Biz Türk akımından yeni bir sipariş vermeyeceğini belirttik. Türkiye’nin doğalgazla alakalı büyümesinde çok ama çok cazip teklif olmazsa kaynaklarımızı, güzergahlarımızı ve ülke çeşitliliğini başka bir şekliyle tedarik edeceğimizi belirttik. Geriye kalıyor 63 milyar metreküpün yaklaşık 56 milyar metreküpü eğer AB ülkesi olan 28 tane ülke bununla alakalı bir talepte bulunuyorsa bu ticari bir konuya dönüşmüştür. AB’nin mani olmadığı bir talebi oluşturmak Türkiye’ni işi değildir. Böyle bir sorumluluğu kendi omuzlarımızla da görmüyoruz. Biz tarafı olduğumuz konularda, tarafı olduğumuz problemlerde, son derece net anlaşılabilir ve kararlılığımızı hissettiren politikalarımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ama bu konu o konulardan bir tanesi değildir. Tarafı olduğumuz yani vardır. Tarafı olmadığımız yanı vardır. Yani siz sipariş vererek o projenin nasıl olduğunu, nasıl gerçekleştiğini sorarsanız bunun doğru olmadığını buradan bir kez daha belirtmek isterim. “ TÜRKİYE KAYBEDEN DEĞİL, TAM TERSİ KONUMUNU KORUYAN VE KAZANAN ÜLKE OLMUŞTUR Yıldız konuşmasına şöyle devam etti: “Zaman zaman bu tür toplantılarda sorulur? ‘Nabucco niye öldü’ diye. Ben bir arkadaşıma şunu dedim. ‘Siz Avusturya’da mı yaşıyorsunuz?’ ‘Yok Türkiye’de yaşıyorum’ dedi. O zaman sizinle alakalı bir konu yok. Çünkü Türkiye adının Nabucco olması, TANAP olması veya manap olması ile alakalı kendi fonksiyonunu icra etmiştir. 1800 metrelik boru hattı buradan geçecekti. Hedefimizde bu vardı. Şimdi yine geçiyor. Ama Nabucco olmadığında ne değişmiştir. Boru hattı, Bulgaristan üzerinden Romanya-Macaristan ve Avusturya’ya gidecekken Yunanistan üzerinden İtalya’ya gitme kararı almıştır. Yani değişen kesim Avrupa’nın kuzeyi ve güneyidir. O yüzden Türkiye burada kaybeden değil, tam tersi konumunu koruyan ve kazanan ülke olmuştur. Şuana kadar TANAP kendisine çizilen programın 3 ay önündedir. Bunu daha da arttırarak daha önce tamamlayarak bunu gerçekleştirecektir. Peki bundan sonra ne olur? Bundan sonra ne olabilir? BP’nin değerli ülke başkanı buradalar. Üretimle alakalı konuda Hazar denizinde Azerbaycan’a dahil olmak üzere BP’den sonraki ikinci büyük ortağız. Bu çok önemli bir operasyondur. TOTAL’ın değerli başkanı vefat etmeden önce biz bu alamı kendilerinden gerçekleştirmiştik 1 milyar 450 milyon dolara yüzde 10’luk bir hisse almıştık. BP’den sonra ikinci büyük hissedar olmuştuk. TANAP’da da hisselerimizi arttırdık ve yüzde 30’lara çıktık. Önümüzdeki süreçte yapacağımız görüşmelerle beraber TANAP’ın yeni ortakları olabilir. TANAP’a yeni ortaklar eklenebilir. O yüzden üretim Gürcistan’dan aynı şekilde iletim Türkiye’den TANAP’a giden ve TAP’la devam edecek zincirin mutlaka tamamlanması lazım. 45 milyar dolarlık bu harcamanın 2018 yılına kadar tamamlanması planlanmıştır. Türkiye 2018 yılının sonuna kadar bütün bu projelerini kendi üzerine düşen görevleri inşallah tamamlayacaktır. Peki tamamlanmazsa ne olur? Türkiye 6 milyar metreküplük gaz tedarikini verdiği sipariş çerçevesinde yapar. AB üyesi ülkelerin yaklaşık 555 milyar metreküplük 2040 projeksiyonunda yaklaşık 106 milyar metreküpünü kendi yerli kaynaklarıyla Norveç’i sayarsak tedarik ediyor. Diğer bütün ithal ettiği kaynaklarla alakalı son derece ihtiyacı olacak olan bu kalemi beklide tekrar gözden geçirme durumunda kalacak.” dedi. BU PROJE İSVİÇRE’YE GİTSİN DİYE TEK BAŞINA UĞRAŞMAZ Yıldız, “Yunanistan’daki politik bir kısım değişlikler, iktidar değişikleri aslında uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar olan böyle büyük bir projenin karşısında tutumunu ve tavrını değiştirmemesi lazım. İtalya 8 milyar metreküplük siparişiyle aynı kararlılıkla duruyor. Ama biz bu projenin devamının artık bundan sonra AB ülkelerle alakalı sorumlulukların daha da arttığını düşünüyoruz. Yani biz bu proje İsviçre’ye gitsin diye tek başına uğraşmaz. Bu projenin önünün açılması için çok fazla gayret sarf ederiz. Bütün girişimlerle alakalı uluslararası müzakerelerde yapıcı, olumlu, pozitif tutumumuzu devam ettiririz. Ama talep edenin özellikle bu manada ‘çok ciddi bir şekilde aktivite sağlaması lazım’ diye bir kez daha hatırlatırız.” dedi. ABD GÜNEY GAZ KORİDORUNU DESTEKLİYOR Oturumun açılışında konuşan ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter ise enerji dünyasında günümüzde çok büyük değişimlerin meydana geldiğini ifade ederek, “ Özellikle petrol fiyatlarındaki çıkış enerji üreticilerini ve yatırımcılarını da etkiliyor. ABD’de yeniden enerji üretimine, reformuna geçilecek, doğalgaz ihracatına geçilecek, daha da artacak. İklim değişiklikleri de enerji değişimleri üzerinde de etkisini arttırıyor. Yine burada da dinamiklerin değişimine baktığımızda dinamikler değişmeye devam ediyor. Oysa ABD ve Türkiye arasında enerji meselelerinde işbirliği ve iki ülke arasındaki ikili ilişkiler çok daha derinleşiyor. Enerji açısından işbirliği Türkiye ve ABD müttefikliğinin uzun yıllardır en önemli parçasını oluşturmakta. Uzun yıllardır ABD-Gürcistan- Azerbaycan-Türkiye üzerinde Tiflis-Ceyhan boru hattı projesi o zamanlar yüzyılın projesi olarak değerlendirilmişti. ABD-Türkiye ortaklığı sayesinde artık bu bir gerçekliğe dönüştü. Yine BTC boru hattına baktığımızda küresel enerji pazarında önem taşıyor. ABD güney gaz koridorunu destekliyor. Çok büyük bir çeşitlendirme olacak Avrupa ve Türkiye açısından enerji elde ediminde. Güney gaz koridoru Türkiye’nin liderliği, desteği olmadan asla ve asla mümkün olamazdı. Şimdi çok büyük bir ilerleme görüyoruz projede. Geleceğe bakarsak, ABD kesinlikle Türkiye ile çalışmaya kendini adamış durumda. Enerji verimliliği ve güvenliği açısından. Üç aşamada özellikle işbirliliğimizi arttırmamız lazım. Birincisi enerji verimliliği, ikincisi yine pazarda gerçekleştirilecek reformlar, üçüncü de yenilenebilir enerji. Enerji verimliliği ve emniyeti açısından ABD Türkiye’nin hedeflerini destekleyecek ve elektrik üretiminin yüzde 30’luk bir seviyede 2023 hedefleri kapsamında yerel olarak tedariğini yenilebilir enerjilerinden sağlayabilmek için beraber çalışacak.