Mehmet ÇINAR- Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA, (DHA)- ISPARTA'da 50 yıldan bu yana gül üreten Gürkan A.Ş'nin üçüncü nesil temsilcisi 40 yaşındaki Gülşah Gürkan, isminden esinlenerek 'Gülsha' markasıyla gülyağı ayrıştırılmamış Türkiye'nin ilk şişede gülsuyunu üretti. Çin, Hong Kong, Singapur, Tayvan ve ABD gibi ülkelere 2014'de 150 bin şişe ihraç eden firmanın bu yılki hedefi 300 bin şişe olarak belirledi. Türkiye'nin gül bahçesi Isparta'da 1965 yılından bu yana gülyağı, gülsuyu ve gül konkreti üreten Gürkan Ailesi'nin üçüncü nesil patronu Gülşah Gürkan, eski tabuları yıktı ve farklı bir gül girişimcisi oldu. Adından yola çıkarak 'Gülsha' markasını yaratan Gülşah Gürkan, hammadde ihracatının yanısıra işlenmiş kozmetik ürün ihracatına da başladı. Farklı bir girişimcilik türü olan gülyağı ve gülsuyuna itibar kazandıran ve 'Türk gülü' olarak tescil de alan Gürkan, plastik şişelerde gerçek özelliğini yitirmesi nedeniyle Türkiye'nin ilk cam şişedeki gülsuyunu üretti ve dünyanın bir çok ülkesine ihracat yapar duruma geldi. GEÇEN YIL 150 BİN ŞİŞE İHRACAT Antalya'da 2012'de piyasaya sunduğu 'Gülsha' markasını dünyaya taşıyan Gülşah Gürkan, özelliğini yitirdiği için gülsuyunu plastik ambalajdan alıp cam şişeye taşıdıklarını, güneş ışınlarından korunması için de renkli şişe kullandıklarını söyledi. Gülsuyundan gülyağının ayrıştırılmadığını belirten Gülşah Gürkan, Çin, Hong Kong, Singapur, Tayvan ve ABD gibi ülkeler başta olmak üzere 8 ülkeye 2014 yılında 150 bin şişe gülsuyu ihracatı yaptıklarını söyledi. GÜLYAĞI AYRIŞTIRILMAMIŞ GÜLSUYU 'Gülsha' markasıyla gülsuyu dışında ürünlerin de olduğu kendi kozmetik serisini yarattıklarını anlatan Gülşah Gürkan, "İlk ürünümüz cam şişede gülsuyuydu. Piyasada gülsuyu olarak bilinen üründen daha iyisini sunmak istedim ve taze güllerden damıtılarak, tüm yağı içinde bırakılan ve ambalajı renkli cam şişe olan gülsuyunu ürettik. Kendi markamızla satışını yapıyoruz ve yüzde 95'ini ihraç ediyoruz. Türkiye'de ise sadece eczanelerde satılıyor" dedi. GÜLSHA PROJESİ BİR AŞKLA BAŞLADI 'Gülsha' projesinin büyük bir aşkla başladığının kaydeden Gülşah Gürkan şöyle konuştu: "Ailem 1965 yılından bu yana Isparta'daki tesislerinde gülyağı, gül konkreti ve gülsuyu üretmekte ve dünya devi parfüm ve kozmetik üreticilerine hammadde olarak tedarik etmekteydi. Gülyağı dünyadaki en önemli hammaddelerden biri ama yüksek maliyetten dolayı ürünlerde ya saflığı bozulmuş ya da sentetik haliyle kullanılıyor. Bu arada gülsuyumuza karşı giderek artan talep ilgimi çekmeye başladı. O yüzden de güle hak ettiği değeri veren bir marka yaratmak kaynağında ürettiğim gülyağımı en saf hali ile ürünlerde kullanmak için yola çıktım. Ben gerçekten kaliteli gülsuyunun bir alıcısı olduğuna inandım ve 2012'de markamız yola çıktı. Yani diyebilirim ki 'Gülsha' projesi büyük bir aşkla başladı. İlk önce dünyanın belli başlı yerlerinde fuarlar açtık. Sınırlı sayıda ürettiğimiz ürünler çok kısa sürelerde tükenmeye başlamıştı. Öyle ki ürettiğimiz gülsuyu bir sene içinde tükendi ve kendimiz bile kullanacak ürün bulamadık." ANADOLU MARKALARI'NDA BİRİNCİ Markanın önemli misyonlarından birinin de diğer ürünler arasında fark yaratmak olduğuna dikkati çeken Gülşah Gürkan, markasının ilerlediği çizgide başarılarını ödüllerle de taçlandırdıklarını dile getirdi. Her sene düzenlenen ve markaların başarı hikayelerini konu alan 'Anadolu'nun Markaları Yarışması'nda Gülsha'nın 'Küçük İşletmeler' kategorisinde birinci olduğunu söyleyen Gülşah Gürkan, yavaş ama emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı. HEDEF 2016 YILINDA 600 BİN ŞİŞE Türkiye genelinde 45 eczanede satış noktası bulunduğunun belirten Gülşah Gürkan, "Ürünler her sene sınırlı sayıda üretiliyor. Ürünlerin yüzde 95'ini ihraç ediyoruz. Fransa ve Japonya; iki yeni pazarımız. 2014'de 150 bin şişe olan ihracatımızı bu yıl 300 bin, 2016'da da 600 bin şişeye çıkartmayı hedefliyoruz. Hedeflerimizden biri ve en önemlisi ise Türk gülüne uluslararası platformda sahip çıkmak ve gül suyuna itibarını geri kazandırmak" dedi. 4 TON GÜLDEN BİR KİLO YAĞ ÇIKIYOR Isparta'da 'Rosa Damascena' isimli gül türünden elde edilen gülyağının kozmetik sektöründe çok değerli olduğunu belirten Gülşah Gürkan, her yıl mayıs- haziran aylarında, gündoğumu öncesinde kadın işçiler tarafından elle toplanan güllerin, kazanlarda kaynatılarak yağı, suyu ve konkretinin ayrıştırıldığını söyledi. Güneş doğmadan elle toplanan güllerden üretilen yağların çok kıymetli olduğunu, 4 ton gül çiçeğinden bir kilo yağ çıktığını ve kilogram fiyatının 7 bin 500 Euro olduğunu belirten Gürkan, Isparta'da yaklaşık 25 bin dönümde gül üretimi yapıldığını ve gülün 10 bin ailenin geçim kaynağı olduğunu kaydetti. Isparta'da Eğirdir Gölü manzaralı Sorguncak ve Banus gibi köylerdeki üreticilerden gül aldıklarını bildiren Gürkan, Sharapova, Roberto Cavalli gibi ünlü markalara gülyağı ihraç ettiklerini de kaydetti. HÜCRE YENİLEYİCİ Gülyağının en değerli esansiyel yağlardan biri olduğuna dikkati çeken Gürkan, şunları söyledi: “Çok ciddi hücre yenileyici. Bu yağı cildinize vermenin en pratik yolu içinde bu yağı ihtiva eden su. Onu tonik olarak kullandığınızda tamamen cildiniz tarafından emiliyor. Ayrıca yüz yağımız da nemlendirici olarak kullanılıyor. Onun içinde de gülyağı ve gülsuyu var. Yeni çıkacak ürünlerimiz de var. İçinde kuru güller olan ve hafif bir cilt soyma efekti yapacak temizleyici, daha besleyici ve ağır olan gece yağı, leke temizleyici, yıl sonuna piyasaya süreceğimiz yeni ürünler olacak." Gürkan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülşah Gürkan, Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) üyesi olarak iş hayatını sürdürüyor.