Mustafa BAĞDİKEN- Ergün AYAZ/İZMİT (Kocaeli), (DHA) - KOCAELİ'nin merkez ilçesi İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, 17 Ağustos 1999 Marmara depremindeki can kayıplarının, o güne kadar deprem bilinci olmaması ve denetimsizlikten kaynaklandığını söyledi. Doğan, "99 depreminde sınıfta kalmıştık" derken Kocaeli'nin şu anda doğal afetlere en hazırlıklı il olduğunu söyledi. Belediye Başkanı Nevzat Doğan, İzmit'te, Marmara Depremi'nin 16'ncı yıldönümü etkinlikleri kapsamında kentin değişik noktalarına konulan standlarda deprem bilinci ile ilgili bildiriler dağıttı. Başkan Doğan, şöyle dedi: "Asrın depremini yaşadık. O yıllarda yaşanan sorunlar bu yıllara kadar azalarak geldi. 99'dan bu yana baktığımızda o zamanlar imarla ilgili büyük açıklar vardı. İnşaat ruhsatları ile ilgili çok daha düşük yoğunluklu disiplin vardı. Denetimler sınırlıydı. Sivil kurtarma, medikal kurtarma hastane ve kurumlarda ciddi eksiklikler vardı. O depremden biraz da ders aldık. Ankara afet ve deprem konusunda ciddi yapılanmalara gitti. AFAD diye bir ciddi kuruluş ortaya çıktı. İmarda ciddi tedbirler alındı. Keskin kanunlar konuldu. Yapı denetim sistemi getirildi. Orta hasarlı, hasarlı binalarla ilgili çok katı bir tutuma getirildi." Belediye Başkanı Nevzat Doğan, İzmit bölgesinde 1000'e yakın ağır hasarlı görünen bina ile ilgili çok ciddi önlemler alındığını ve büyük ölçüde temizlendiğini de belirtti. Doğan, şöyle dedi: "Yeni kentsel dönüşüm projeleriyle bakanlığın çıkardığı kanunla kentsel dönüşümün önü de açıldı. Lokal olarak bir bina riskli bina ilan edildi mi bir çok harçtan muhaf edilerek az bir yükle yenilenebiliyor. Değişik avantajlar da veriliyor. Bunun gibi tedbirler sonucunda bugün 1999 dan bu güne baktığımızda hem imar, hem yeni yapılan binalar, hem eski ve ağır ile orta hasarlı binaların durumlarıyla ilgili arama ve kurtarma, helikopter ambulansta AFAD gibi organize kuruluşla daha iyi bir noktadayız." Bu tür afetlere en hazırlıklı illerin başında Kocaeli'nin geldiğini savunan Başkan Doğan şöyle devam etti: "1999 depreminde bu şehirde depremi yaşayan, depremzede olan, hastanede yönetici, sahada çocuk hekimi ve özellikle UMKE'leri kurma fikir babası olmam nedeniyle bunu söyleyebilirim. Yurt dışındaki depremleri de yerinde inceledim. 99 depreminde sınıfta kalmıştık. Eksikliklerimiz, yapacak ciddi işlerimi, kağıt üzerinde orta hasarlı görünüp gerçekte hasarlı olmayan binalarımız var. Bunlarında tekrar kontrolleri yapılıyor. Ya da bunun tersi olabilme ihtimaline karşı bizlerin yaptığı çalışmalar var. Eğitim safhasında 6 yıldır aralıksız deprem eğitimleri veriyoruz. Şu anda da 'Çök, kapan, hayata tut' adlı bir çalışmamız var. O dönem deprem olduğunda kapı eşiği ve merdivenlere koştuk. En büyük hayat kayıpları, organ kayıpları, sakatlıklar oralarda oldu. Deprem bilincinin olmamasından oldu. Bir yandan afete karşı hazırlıklı olacağız bir de bireylerin yapabileceği işler var. Yaklaşık 10 gün sürecek bir proje başlattık. Bu proje içersinde kentte 25 yerde stantlar kurduk. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip uygulama yaptırıyoruz. Bir masa altına nasıl çökülüp hangi pozisyon alacağımızı artık bilmemiz gerekiyor. Biz bir deprem ülkesinde yaşıyoruz. Kocaeli, İzmit'te bu depremin merkezlerinden biri."