Gürkay GÜNDOĞAN- Hamza DEMİR/ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan maden işçileri, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde talepleri yerine getirilmeden imzlanan çerçeve anlaşmaya tepki gösterdi. Görüşmeleri yürüten Genel Maden İşçileri Sendikası'nda (GMİS) toplanan 300 madenci bilgi aldı. TTK'da çalışan yaklaşık 10 bin işçiyi ilgilendiren 1 Ocak 2015-31 Aralık 2016 tarihlerini kapsayan 26'ncı dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde çerçeve anlaşma imzalandı. Yaklaşık 300 madenci, kendileri adına kurum ile görüşmeleri sürdüren GMİS'te bir araya gelip, çerçeve anlaşmada taleplerinden bazılarının yer almadığı gerekçesiyle tepki gösterdi. Sendika salonunda toplanan işçiler, 1 ay çalışıp, diğer ay çalışmayan gruplu işçilerin daimi kadroya geçirilmesi, eşit işe eşit ücret uygulanması gibi taleplerinin 30 Mayıs'ta imzalanan çerçeve anlaşmasında yer almadığını söyledi. Söz konusu anlaşmayı kabul etmediklerini belirten işçiler adına konuşan Mustafa Aydos, "Bu imzalanan protokolü ile özellikle 2006’dan sonra işbaşı yapan işçi arkadaşlarımız emeklerinin karşılığını alamamış olacak. Biz bunu kabul etmiyoruz" dedi. İşçiler, 'Bizi satanı biz de satarız', 'ücretli adalet istiyoruz', 'madenci burada sendika nerede' sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Bu sırada GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Hakkı Arslan, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ salona geldi. İşçileri sakinleştirmeye çalışan İsa Mutlu, şöyle konuştu: "Çerçeve anlaşmasıyla imzalanmasıyla sözleşme dönemi bitmiş ve hiçbir şey yapılmayacakmış gibi bir algı yaratıldı. Biz bütün bölgelerdeki arkadaşlarımızla fikir alışverişi yaptık. Maden işçileri olarak kararları hep beraber alacağız. 2006’dan bu yana işe giren işçiler bu sözleşmenin en mağdur işçileridir. Çerçeve anlaşması imzalandı ama kendi sözleşmemiz haftaya Çarşamba gününe kadar devam edecek. Biz bu konuda neler yapabiliriz diyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Zannetmeyin çerçeve anlaşması bitti ve biz oturduğumuz yerde oturuyoruz. Biz mağdur olarak bu anlaşmadan ne koparabiliriz, ne alabiliriz diye canla başla çalışıyoruz."