Gülseli KENARLI - İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL, (DHA) HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesinde, yola döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen astsubay üstçavuş Kenan Ceylan'ın türkü söylerken çekilmiş görüntüleri yürekleri dağladı. Ceylan, o görüntülerde, Mazlum Çimen'in 'Sen benden gittin gideli' eserini seslendirmişti. Mazlum Çimen de, o türküyü Sivas katliamında kaybettiği babası ünlü halk ozanı Nesimi Çimen için yazmıştı... Sanatçı Mazlum Çimen, Kenan Ceylan'ın şarkısını seslendirdiği o görüntüler karşısında ne hissettiğini, "Kendi eserini duymak mutluluk verir insana, bana hüzün veriyor. Yaşadığınız ülke ile ilgili bir şey. Yaşadığınız ülkenin mutluluk vermesi gerekiyor size, bana hep acı veriyor. Nasıl bir duruma geldik? Ne olduğunu aslında herkes çok iyi biliyor ama hiç kimse de söyleyemiyor. Ben sabah haberleri gördüğümde dondum kaldım, çünkü hiç böyle bir şey beklemiyordum" sözleriyle anlattı. "BABAMA ADADIĞIM ESER, BİR ASKER ARKADAŞIMIZIN SON GÖRÜNTÜSÜ OLARAK ÇIKIYOR" Mazlum Çimen, şarkıyı Sivas katliamında kaybettiği babasına adadığını belirterek, "Enteresan olan şey şu ki; ben bu eseri yaptığımda babama adamıştım. Bu eser iki insanı buluşturdu bende. O da beni berbat ediyor aslında. Babamı Sivas'ta, Madımak'ta yaktılar, Kenan arkadaşımızı, kardeşimizi vurdular, şehit oldu. İkisi de ölüm olarak buluşuyor bu şarkıda. Ve ben sabah bunu izlediğimde dondum kaldım. Çünkü babama yaptığım, babama adadığım eser, bir asker arkadaşımızın son görüntüsü olarak çıkıyor karşımıza" dedi. "ARTIK BU BİZİM ONAYLADIĞIMIZ VE TOPYEKÜN TARAF OLDUĞUMUZ BİR SAVAŞ DEĞİL" "Şarkıyı çok gündeme getirmek için konuşmuyorum bunları; çünkü kendini ispat etmiş bir şarkı. Ama böyle acılarda buluşuyor olması beni çok daha beter yaralıyor" diyen Mazlum Çimen, "Niçin? Bunun bir anlamı olmalı... Mutlaka bir anlamı olmalı ölmesinin, ama biraz da duygusallığın ötesinde baktığımızda, objektif baktığımız zaman şunu düşünüyorum; niçin, neden öldüğüne dair: Artık bu bizim onayladığımız ve topyekûn taraf olduğumuz bir savaş değil." "EDİP AKBAYRAM SAHNEDE İFŞA EDENE KADAR KİMSE BİLMİYORDU" Mazlum Çimen, türküyü Madımak katliamında kaybettiği babasına ithaf etme hikayesini ise şöyle anlattı: "Madımak katliamını duyduğumuz zaman zaten ben ne olduğunu anlamamıştım. Daha sonra eve gidip haberlere baktığımda ne olduğunu anladım. 34 yaşında falandım. Ben babamın orada arkadaşları olduğundan otelde kaldığını düşünmüyordum. Benim en çok yandığım; 17 kişiyi bire bir tanıyordum. Tenimin tenine değdiği, merhaba dediğim, sohbet ettiğim 17 kişi vardı orada. Diğerleri de benim canım dostum... Ama bire bir tanıdığım 17 kişiydi. İlk isimleri gördüğümde, 17 kişiden 8'i, 9'u oradaydı ve babam dördüncü ya da beşinci isimdi. O anda oluşan duyguların yoğunluğuyla yaptığım bir şeydi. Ben daha sonra yaptığım eseri tamamen babama adadım, olduğu gibi. Edip Akbayram sahnede ifşa edene kadar kimse bilmiyordu benim bunu babama yaptığımı ya da babam için söylediğimi..." "ŞARKININ OLUŞMASI ACILAR DOĞURUYOR, KEŞKE ŞARKI OLMASAYDI DEMEYE BAŞLADIM" Mazlum Çimen, sözlerini şöyle tamamladı: "Babam için yaptığım bir eserdi. Babam katledilmişti, Madımak'ta yakılmıştı. Sonra da Kenan arkadaşı gördüm, şehit düşmüş, ölmüş, ailesine başsağlığı diliyorum. Başsağlığı dilemek de çok rahatlatmıyor insanı. Babama yaptığım bir eser, son görüntü olarak da asker kardeşimle karşıma çıkıyor. Eser ikisini birden buluşturuyor. Bu çok onur duyulan, mutluluk duyacağınız bir şey değil. Bu eser veya yaptığım eserleri çok daha farklı bir şekilde, daha duyarlı, daha güzel, daha güleç yüzlü yüzlerle oluşmasını dilerdim. Ama ne yazık ki şarkı şu anda yine gündeme geldi ve başka bir anlamda geldi. Keşke o gündem oluşmasaydı, ben hiç olmasam... Şarkı hiç olmasa daha iyi olurdu. Şarkının oluşması acılar doğuruyor. Keşke şarkı olmasaydı demeye başladım. Hiç mutlu değilim..."