Nezir GÜNEŞ- Adnan AVUKA/MARDİN, (DHA)- MARDİN'de Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, sivil toplum örgütleriyle birlikte Mardin Kalesi'nin halka açılması için 'Mardin Kalesi Mardin halkınındır' sloganıyla imza kampanyası başlattı. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşı, Kent Konseyi Başkanı Aydın Saraçoğlu, sivil toplum örgütleriyle birlikte düzenlediği toplantıda Mardin Kalesi'nin halka açılması için 'Mardin Kalesi Mardin halkınındır' sloganıyla imza kampanyası başlattıklarını açıkladı. Toplanan imzaların Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilecek. Başkan Türk, IŞİD'in Kobani'ye düzenlediği ve sivil insanların yaşamını yitirdiği saldırıyı kınayarak başladığı konuşmasında, çetelerin arkasında duran güçlerin tarih ve insanlık önünde bir gün hesap vereceğini söyledi. Türk, "Tüm dünyanın yapılan saldırıya sessiz kalmasını da insanlığa vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz" dedi. Türk, kalenin ve havalimanın uluslararası ulaşıma açılması için bir araya geldiklerini belirterek, Mardin'in kadim ve birçok inancın özgürce yaşandığı bir kent olduğunu belirterek, kalenin 1980'den beri sivillere kapalı olduğunu söyledi. Mardin'in simgesi haline gelen kalenin, bugün Mardin halkına ve Mardin'i ziyaret etmek isteyen herkese kapatılarak halkın bir nevi cezalandırıldığını söyleyen Türk, şöyle devam etti: "Mardin Kalesi'nin askerler tarafından işgal edilmesi ve halka kapatılması gerçekten dünyada örneği olmayan bir davranıştır. Yılda 1 milyon turistin ziyaret ettiği Mardin'de kalenin halka, turistlere açılması konusunda sivil toplum örgütleri olarak, Kent Konseyi, Mardin Büyükşehir Belediyesi olarak bir duyarlılık çağrısı yapıyoruz. Mardin Kalesi'nin halklara açılmasını istiyoruz. Dünyada insanların, halkların tarihi kültürel mirasa sahip çıkıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Ancak kültürel mirası halkımızdan insanlarımızdan saklanması bile bir suçtur. Bu nedenle bugün radar olarak kullanılan, bir üs olarak kullanılan bir yerin Mardin gibi önemli bir turizm kentinde kapalı olması doğrusu isterseniz Mardin halkı olarak bu durumu kabullenemeyiz. Orada bir MİT binası ve gerçekten artık verimliğini tamamlamış bir üs olarak bulunması kabul edilecek bir durum değildir. Bugün Fransa, Beyaz Sarayı dinliyor. Beyaz Saray Fransa'yı dinliyor. Ama çağ dışı kalmış bir sistemi burada tutmak aslında bu halka saygısızlıktır. Bugün 70'in üzerinde sivil toplum örgütü, halkımızın da bize destek verdiğinden dolayı imza kampanyası başlatacağız. Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz. Mardin'in tarihi ve kültürel değerlerinin dünyada eşi ve benzeri olmayan bir zenginliğe sahip. Dünyada örneği olmayan tarihi kentimiz var. UNESCO kültürel mirasa sahip olan şehirde kalenin işgal edilmesi ve halka kapatılması dünyada örneği olmayan bir yoldur. Tarihten, sanattan ve kültürden söz edenler bunu artık görmeli ve bunun bir utanç olduğunu görmeleri gerekir. Halkın sesi olarak, sivil toplum örgütleri olarak bunu bir kez daha gündeme getiriyoruz." HAVALİMANI İÇİN DE İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI Mardin Havalimanı'nın uluslararası uçuşlara açılması için de bir imza kampanyası başlattıklarını söyleyen Türk, "İkinci imza kampanyası ise Mardin Havalimanı'nı uluslararası konuma çevrilmesini ve uluslararası uçuşlara açılmasını istiyoruz. Bu yapıldığı takdirde hem sanayi de hem de turizm de önemli gelişmeler yaşanacaktır. İmza kampanyası ile son bulacak değil. Bundan sonra merkezi hükümet ile bu konuda gerekli girişimlerimiz olacaktır. Hükümet burayı bir askeri alan olarak görmek istiyor. Oysaki burası dünyanın hiçbir yerinde tarihi bir kentte bir kalede askeri üssün kurulmuş olduğu yere kimse giremez. Burası halkın yeridir. Halkın kullanıma açılması gerekir. Eğer burayı açarsak yılda bir milyon değil 3 milyon turist gelir" dedi. 'HALKLA ALAY EDİYORLAR' Açıklamadan sonra gazetecilerin kalenin NATO'nun koruması altında olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Türk, "Mardin turizminin geliştirilmesi, halka ait olan kalenin halka açılması, işlevini ve verimliliğini kaybetmiş bir tesisin NATO'nundur denilerek halka kapatılmasının kabul edilebilir bir mazeret değildir. Saray yapılırken ağaçlar kesilince kimse Atatürk Orman Çiftliği'ni dikkate almadı. Tarihe değer verirseniz, kültüre değer verirseniz bu kalenin boşaltılması başka yere taşınması için gereken çalışmayı yaparsınız. Ama halka, sanata, kültüre insanlığa değer vermediğiniz zaman ya NATO'nun malı ya da askeriyenin malı olarak kalır. Yani bugün saraylar yapılırken kimisi Atatürk Orman Çiftliği veya Atatürk'ün emanetidir demiyor. Orada ağaçları kesip saraylar yapılıyorsa bir NATO'nun 80 yıl önce kurduğu tesisi başka bir yere taşıyamıyorsa o zaman halkla alay ediliyor demektir. Halkın duyarlığı karşısında susmaktır. O duyarlılığı hiçe saymaktır" dedi. Daha sonra Türk ve sivil toplum örgütü temsilcileri imzalarını atarak kampanyayı başlattı.