Süleyman KAYA-İbrahim AKTÜRK /İSTANBUL,(DHA) Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti hükümetinin MHP'ye koalisyon teklifiyle gelmediği belirterek, "Kim bundan sonra 'Milliyetçi Hareket Partisi her şeye hayır dedi' diyorsa yalancıdır, iftiracıdır! diye konuştu. “SAYIN BAŞBAKAN KOALİSYON TEKLİFİNDE BULUNMAMIŞTIR" MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, 1 Kasım'da yapılacak olan seçim nedeniyle Kocamustafapaşa Meydanı'na gelerek seçim çalışmalarında bulundu. Partililerle birlikte çevredeki esnafı ziyaret eden Adan, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 7 Haziran genel seçimlerine değinen Adan, “7 Haziran seçimleri sonunda milletimiz bir koalisyon kurma iradesi verdi. Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP'ye koalisyon teklifiyle gitmediği gibi partimize de koalisyon teklifiyle gelmediğini gördük. Milliyetçi Hareket Partisi seçim, azınlık hükümetlerine ve meclisten çıkacak bir erken seçim kararına hayır dedi. Bunlarla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi'nden talepte bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı, 7 Haziran'dan bugüne kadar Türkiye'nin her tarafında yalan konuştuğu ortaya çıktı. Yani sayın başbakan koalisyon teklifinde bulunmamıştır. 7 Haziran akşamı erken seçim kararı alan tek varlık Recep Tayyip Erdoğan'dır. Adalet ve Kalkınma Partisi Recep Tayyip Erdoğan'dan habersiz bir bardak su bile içemez. Sizin aracılığınızla buradan söylüyorum; kim bundan sonra Milliyetçi Hareket Partisi her şeye hayır dedi diyorsa yalancıdır iftiracıdır" dedi. “TÜRKİYE'DE HİÇ KİMSE 17-25 ARALIK'I YARGININ ÖNÜNDEN KAÇIRAMAYACAKTIR" 17-25 Aralık operasyonlarına da değinen Adan, “Biz koalisyondan yanaydık, yanayız ancak 17-25 Aralıktan bugüne bir filin zücaciye dükkanına girdiği gibi devleti tahrip edenler 17-25 Aralığın yargının önüne gelmemesi için her türlü hileye başvurduklarını görüyoruz. 17-25 Aralığın yargının önüne gelmemesi için hukuk dizayn edilmiş ne yazık ki Türkiye erken seçime mecbur bırakılmıştır. Ama hiç kimse 17-25 Aralığı yargının önünden kaçıramayacaktır" diye konuştu. “DOĞUYU, GÜNEYDOĞUYU PKK'YA TESLİM ETMESİNDEN DOLAYI YÜCE DİVANDAN KURTARMA İMKANI YOKTUR" Celal Adan, ilk etapta partisinin çözüm sürecine karşı tutumunun olumsuz olduğunu hatırlatarak, “4 yıl önce çözüm süreci ihanet sürecidir dediğimizde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakan ve bakanlar Türkiye'nin her tarafında bizi kafatasçılıkla, ırkçılıkla suçladılar. Ama 4 yılın sonunda AKP doğuyu ve güneydoğuyu ayrılıkçı, ırkçı terör örgütü PKK'ya teslim ettiğini görüyoruz. Türkiye'yi PKK'ya teslim edip analar ağlamasın teranesiyle Türkiye'yi aldatanlar, onursuzca bugün Türk Milletinden oy istemeye devam etmektedirler. Sadece Doğu'yu, Güneydoğu'yu PKK'ya teslim etmekten dolayı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını yüce divandan kurtarma imkanı yoktur" ifadelerini kullandı. “MAKUL ŞÜPHEYLE OTURDUĞUMUZ KAHVEYİ ÖRGÜT VAR DİYE BASILABİLİR" 'Makul şüphe' yasasını eleştiren Adan, “Bakınız makul şüphe diye bir yasa çıkardılar. Bu yasayla biraz önce oturduğumuz kahveyi burada örgüt var diye basabilir. Makul şüpheli yasasından yola çıkarak ilkokulları bastılar, ortaokulları bastılar, eğitim kurumlarını utanmadan arlanmadan bastılar. Oraları bastıklarında çocukların kitapları çıktı, ağlayan analarla babalarla karşılaştılar. Ama bu makul şüpheli yasasını cumhuriyet tarihinde olmamış bir şekilde sayın başbakan geçenlerde açıklama yaptı. Bombacıyı tanıyoruz ama eyleme geçmeden alamıyoruz dediler. İlkokul çocuklarını makul şüpheli görüp basan bugünkü iktidar, bombasının olduğuna inandığı eylemciyi makul şüpheli safına alamıyor. Dolayısıyla Türk Devleti hiçbir zaman bu kadar bilgisiz, basiretsiz bir yönetim tarafından yönetilmemiştir" diye konuştu. “TEZKEREYE MHP DESTEK VERMİŞTİR" Suriye tezkeresine MHP'nin destek verdiğini söyleyen Adan, “ Türk devleti kendi sınırlarını, menfaatini koruma noktasında Milliyetçi Hareket Partisi duyarlı bir partidir. Bildiğiniz gibi geçen dönem AKP teskere getirmiştir. Gerekirse Suriye'den saldırı geldiğinde anında müdahale edilme konusunda tezkereye MHP destek vermiştir. Ancak güvenliğin sağlanmadığını görüyoruz. Zaman zaman Rus uçaklarının tacizde bulunduğunu görüyoruz. Türk Devletinin menfaatini gerektiren her kararın yanındayız, arkasındayız" dedi. MİTİNGE DAVET Partisinin Pazar günü İstanbul'da yapılacak olan mitingi de hatırlatan Adan, “18 Ekim Pazar günü saat 14:00'de İstanbul'da haksızlığa uğramış bütün İstanbulluları, Türkiye'nin birliğinden beraberliğinden yana olan bütün İstanbulluları, çözüm sürecinin bitmesini isteyen, 17-25 Aralığın yargının önüne gelmesini isteyen bütün İstanbulluları genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin katılacağı mitinge davet ediyoruz" dedi. Adan, açıklamasının ardından çevredeki vatandaşlarla selamlaşarak bazı esnafların işyerlerini ziyaret etti.