Mustafa ÖZDABAK/İSTANBUL,(DHA) SURİYE'deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacılar konusuna dikkat çeken bir grup aydın ve sanatçı, TBMM’ye çektikleri telgrafla, sokakta yaşamak zorunda kalanların koşullarının düzeltilmesini istedi. Türkiye’de yaşayan Suriyeliler'in durumlarına dikkat çekmek isteyen bir grup sanatçı ve aydın İstanbul ve Ankara’dan aynı anda TBMM Dilekçe Komisyonu’na telgraf çekti. Galatasaray Postanesi önünde saat 11.00’de biraraya gelen Nazım Alpman, Bilgesu Erenus, Akın Birdal, Cemal Nuri, Yalçın Ergündoğan, Nur Sürer metni TBMM Dilekçe Komisyonuna telgraf ile gönderdi. Galatasaray Postanesi önünde, Bilgesu Erenus’un saat 11.00’de yaptığı basın açıklamasında “İnsanlığın her anlamda sınav verdiği şu günlerde, camileri derhal sokaklardaki savaş mağduru göçmenlere açmalısınız. Stop. Hiç değilse akşamları camilerde barınmaları sağlanırken, belediyeleriniz de, göçmenlerle köşe kapmaca oynayacakları yerde, onlara üç öğün yemek, sağlık ve hatta eğitim hizmeti taşısınlar. Stop. Ülkemiz emekçisini tehdit eden işsizlik bunca yaygınken, taşeron sistemin göçmenleri daha da ucuza çalıştırarak kazancına kazanç katma çabası, gizli saklı duyuruların dışında her iki gruptan emekçiyi kitlesel olarak birbirini kırdırır hale getirecektir ki bunun da vebali bütünüyle sizlerin boynunadır.Stop” denildi. Daha sonra grup metni, postaneden TBMM’ye gönderdi. Gazeteci Nazım Alpman, şunları söyledi: “Savaş bölgelerinde gazetecilik yaptım. Ama bu seferki kadar kimseyi hissetmedim. O bölgelerde oraya özgü koşullar vardı. Ama burası çok fazla hissediyorsun. Etine yapışıyorlar. Her yerde bunlarla karşılaşıyorsun. Çok kötü koşullarda yaşıyorlar. Biz normalleştirdik. Suriyeli. Bu Suriyeliler. Onlar buraya keyiften gelmedi. Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten hükümetin yanlış kararları sonucu buraya savruldular. Bunlara insan eli uzatılmıyor. Çünkü ne koordinasyonu var. Ne hazırlığı var. Yapılabileceklerden bir tanesini şöyle tespit ettik. Gece yatsı namazından sonra camiler boşalıyor. İnsani yardım olarak uygun mekanlar. Şimdi de bu kutsal mekanları, olanca özeniyle koruyarak, bu insanlara açalım diye çağrıda bulunuyoruz.”