Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) - ALMANYA'da kalp krizi sonucu yaşamını yitiren 57 yaşındaki Bernhard Mantke'nin cenazesi vasiyeti üzerine önce yakıldı, ardından külleri Antalya'ya getirilerek gayrimüslim mezarlığına defnedildi. Eşi 50 yaşındaki Sevgi Mantke'nin, Bernhard Mantke'ye hitaben cenaze töreninde okuduğu mektup ise duygusal anlar yaşattı. Almanya'da pencere sistemleri üzerine ticaret yapan Bernhard Mantke, 14 yıl önce tatil için geldiği Antalya'da severek evlendiği turizmci Sevgi Mantke ile mutlu bir beraberlik yaşadı. Almanya'da yaşamını sürdüren, yılın 3 ayını Antalya'da geçiren, birkaç yıl içerisinde Türkiye'ye yerleşmeyi planlayan Bernhard Mantke, geçen hafta kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Vasiyeti üzerine yakılan Mantke'nin külleri, yine vasiyeti üzerine eşi tarafından özel bir kutu içersinde uçakla Antalya'ya getirildi. Bir cenaze firmasına teslim edilen küller, Kurşunlu'daki kent mezarlığına getirildi. 'VİCDANLI BİR İNSANDI' Buradaki gayrimüslim mezarlığında düzenlenen törene Bernhard'ın eşi Sevgi Mantke, Sevgi Mantke'nin ilk eşinden oğlu Volkan Tan ile yakınları katıldı. Sevgi Mantke, törende eşine yazdığı mektubu okudu. Din adamı önderliğinde bu vedayı yapmak istemediğini vurgulayan Sevgi Mantke, "Neticede bütün dinlerde ve kitaplarda Allah'ın kullarından beklediği şeyler aynı. Bu da akıl ve vicdanla bu dünyadaki misafirliğimizi sürdürmektir. Eşim hayatı boyunca vicdanlı ve çok değerli bir insandı" dedi. Duygusal anların yaşandığı törene katılanlar gözyaşlarına hakim olamadı. Konuşmanın ardından Berhnard Mantke'nin küllerinin bulunduğu kutu, Volkan Tan tarafından mezarın zeminine yerleştirildi ve etrafı toprakla çevrildi. Törene katılanlar, mezara birer karanfil bıraktı. Ardından mezar kepçe yardımıyla dökülen toprakla kapatıldı. Bernhard Mantke'nin Türk arkadaşları ise tören sırasında 'Fatiha Suresi' okudu. 'GİDERKEN BÜTÜN IŞIKLARI DA SÖNDÜRDÜN GİTTİN' Sevgi Mantke'nin eşine hitaben törende okuduğu mektup ise duygusal anlar yaşattı. Mantke'nin mektubu şöyle: "Gözümün nuru, melek kocam. 14 yıl boyunca arkadaşım, can yoldaşım, anam, babam, abim, kardeşim, en çok da bebeğim oldun. Yeryüzünde tanıdığım en yürekli, en delikanlı, en dürüst, en vicdanlı insandın. Kuzum biliyorum yükün çok ağırdı. 5 eve birden baktın. Hiçbirimizi incitmemeye çalıştın. Maddi, manevi kapını çalan kimseyi geri çevirmedin. Koskoca dünyayı o güzel yüreğine sığdırdın da koskoca dünya seni sığdıramadı. Yüreğim nasıl yanıyor, içim nasıl kaynıyor bir bilsen kuzum. Ben seni çok özlüyorum. Beni sensizlikte bıraktın gittin. 'Önce ben gitmek isterim, çünkü ben sensiz yaşayamam' derdin. Bak istediğin oldu. Hem de çok erken oldu. Giderken bütün ışıkları da söndürdün gittin. Diyordun ki, 'Sen benden daha güçlüsün. Yola devam edebilirsin.' Güçlü olmak istediğimi kim söyledi. Sen gitmeseydin de ben zayıf olsaydım. Aşkım 50 yıllık zor hayatımda 14 yıl beni dinlendirdiğin için çok teşekkür ederim. Hayatımda olduğun için ve hep olacağın için çok teşekkür ederim. Beni sevdiğin, çok sevdiğin için çok teşekkür ederim. Desteklerin, bana katkıların için çok teşekkür ederim. 14 yıl benim için ceplerinde taşıdığın selpaklar için çok teşekkür ederim. İyi bir eş ve baba olduğun için çok teşekkür ederim. Ölüm ayrılık değil kuzum, uyu dinlen biraz. Seni seviyorum. Nurlar içinde yat. Melekler şahidin olsun kuzum."