Mehmed HAKKI ÖZBAYIR - İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA)- MANİSA E Tipi Cezaevi önünde tutuklu ve hükümlü yakınları basın açıklaması yaparak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Cezaevlerindeki şartların iyileştirilmesini ve denetimli serbestlik süresinin uzatılmasını isteyen ailelere CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de destek verdi. "Sevdiklerimizin Dört Duvar Arasında Değil, Yanımızda Görmek İstiyoruz", "Çocuklarımız Babasız Büyümesin", "Af İstiyoruz" yazılı dövizlerle Manisa E Tipi Cezaevi önünde toplanan 20 kadar mahkum yakını, basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını 23 ay yattığı cezaevinden yeni çıkan 25 yaşındaki Nurullah Orhan okudu. Orhan, şunları söyledi: "Adil yargılanmanın başbakanın, bakanların hatta Cumhurbaşkanı'nın bile güvenmediği toplumda oluşan bir algı değil gerçektir. Sevdiklerimizi hiçbir delil olmasızın karar mercilerinin kanat üzerinde verdiği en üst sınırda cezalar insanların hayatını karartmış durumda. Evrensel hukuk kurallarına göre, bir kişinin masum olduğunun kanıtlanmasına gerek yoktur. Suçluluğunun kanıtlanmamış olması yeterlidir. Bunun için masumiyet karinesinin temelini, hukukta hüküm giydirmenin yalnızca iddia edilen suçların kanıtlanmasıyla mümkün olduğu gerçeği oluşturur. Bu da hüküm giymemiş kimsenin suçlu sayılamayacağı veya suçlu olarak lanse edilemeyeceği ilkesini yani masumiyet karinesini doğurur. Artık çocuklarımızın babasız büyümemesini, sevdiklerimizin adil yargılanmadan uzak kaderine mahkum edilmesine ne vicdanımız ne kalbimiz dayanmıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri yapmalarını, kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Bu gerek ceza oranındaki değişiklik, gerekse denetimli serbestlik süresinin uzatılması, gerekse uygun görülen kapsamda yapılacak aftır. 165 bin insanı dört duvar arasında ölüme terkeden bu zulme 'Dur' denilsin." "CEZAEVLERİ HASTALIK ÜRETİYOR" CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevleri İzleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, Türkiye'deki cezaevlerinin hastalık ürettiğini söyledi, Özel, "Manisa ve Türkiye'nin dört bir yanındaki cezaevlerinde son günlerde peşpeşe gelen ölüm ve acı dolu haberler gündeme oturmakta. Cezaevlerinde kalan tüm mahkumların evrensel bir hukuk kuralı gereği emniyet, sağlık ve eğitimleri devlete emanettir. Ancak görülmektedir ki Türkiye cezaevlerinde mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta, sağlıkları her geçen gün bozulmakta, cezaevleri adeta hastalık üretmektedir. Cezaevlerinde kalanların güvenlikleri de sağlanamamaktadır" diye konuştu. "TANSİYON DİYE ŞEKER İLACI İÇENLERİ GÖRDÜM" Cezaevlerindeki mahkumların sağlık durumunun tehdit altında olduğunu vurgulayan Milletvekili Özel, "Bir eczacı olarak Türkiye cezaevlerinde, '6 senedir tansiyon ilacı kullanıyorum' diye, şeker ilacı içenleri, 6 aydan fazla kullanılırsa karaciğer kanseri yapacak ilacı 5 yıldır kullananları gördüm. İçtiği ilaç hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve ne içtiğini bilmeden ilaç bağımlısı hale gelmiş mahkumlara tanık oldum. Ayrıca, dışarıda kullandığında sağlığı yerinde olduğu halde içeride ilaca ulaşamadığı için sağlığı bozulanları görüyoruz. Cezaevlerinde hekim yok. AKP Aile Hekimliği uygulaması ile kurum hekimlerini çekti. Cezaevinde doktor olmaması sağlıksızlık yaratıyor. İlaç ve eczacılık hizmeti tamamen aksamış durumda. Mahkumlarımızın sağlıkları, hayatları, Allah'a emanet. Önümüzdeki günlerde bu uygulamalar devam ettikçe Türkiye'nin dört bir yanındaki cezaevlerinden mısır patlağı gibi ölüm haberleri almaya devam edeceğiz. Bunun için hükümeti bir kez daha uyarıyoruz. Mahkumun sağlığı ve hayatı devletin namusudur. Bunlara sahip çıkılsın. Her cezaevine doktor, cezaevlerinde gerçek ilaç ve eczacılık hizmeti verilsin" dedi. "TUTUKSUZ YARGILAMA ESAS KABUL EDİLMELİ" Milletvekili Özel, son yıllarda Türkiye'de cezaevlerinin kapasitesinin artırıldığını öne sürerek, "AKP geldiğinde, Türkiye ile bugün arasında nüfusta yüzde 20'lik artış olmasına rağmen, cezaevlerindeki artış yüzde 250 noktasındadır. Nüfustaki her bir kişilik artışa karşı cezaevlerinde 10 fazla kişi kalmaktadır. Bu AKP'nin aşırı güvenlikçi, herkesi kendisi için tehdit gören anlayışının yanı sıra, hukuk sistemimizde evrensel normlara aykırı olarak tutuksuz yargılanmanın değil, tutuklu yargılamanın esas tutulmasından da kaynaklanmaktadır. Hükümete çağrıda bulunuyoruz. Yargılamalarda çok kesin şüphe hali ve çok gereklilik olmadıktan sonra evrensel normlara uygun olarak tutuksuz yargılama esas kabul edilmeli, yargılanan kişini suçu kesinleşene kadar o kişinin suçsuz olduğu, yani masumiyet karinesi ihlal edilmemelidir" diye konuştu. Türkiye'deki cezaevlerinin doluluk oranını aşağı seviyelere indirilmesi konusunda önerilerde de bulunan Özel, denetimli serbestlik uygulamasının yaygınlaştırılmasını istedi. VALİ BEKTAŞ'A ÖNERİ Manisa T Tipi Açık Cezaevi'ndeki mahkumların hastaneye gittikten sonra geri dönüş konusunda yaşadıkları sıkıntıya çözüm için Manisa Valisi Erdoğan Bektaş'a öneride bulunan Özel, şöyle devam etti: "Bundan sonra hastaneye yollanan mahkumların, cezaevlerine geri dönüşlerinde taksiye binme veya saatlerce cezaevi aracı bekleme gibi sorunlar, firari sayılma gibi sıkıntılardan dolayı yaşanan sorunlar ortadan kaldırılmalıdır. Gerekirse bir taksi durağı ile gerekirse Şoförler Odası ile anlaşmalar yapılarak veya jandarma ve polise gerekli talimat verilerek hastaneye gitmiş olan tüm mahkumların en hızlı, güvenli bir şekilde ücretsiz olarak cezaevine geri yollanması temel talebimizdir. Bu çağrıyı valiliğin duymasını bekliyoruz. İnsanların ölüsüne değil, dirisine sahip çıkmayı öğrenmeliyiz." Açıklamaların ardından mahkum yakınları cezaevinin önünde ellerindeki dövizlerle fotoğraf çektirip dağıldı.