Çocuk soyut durumları anlamaz. Anlatmaya çalışsak ta bizim anladığımız şekilde değil, kendince semboller geliştirerek anlamlandırmaya çalışır. O yüzden “kurban Bayram” ının içeriğini olduğu gibi anlatmak yerine, ailece gezilip hoşça, vakit geçirilecek zaman olarak anlatabiliriz.
Bayramı, büyüklerin güler yüzle birbirini ziyaret ettiği, yetişkinlerin çocukları kocaman kocaman kucaklayarak para veya şeker, çikolata verdiği, anne babaların bu gün için özel hazırlanmalarını, her yerde sevginin çok olduğu gibi, çocuğun bilinçaltına yerleşmesini sağlayabiliriz.

Tabi çocuğumuz 8-9 yaşından büyükse, bayramın anlam ve önemi onun, anlayabileceği dilde anlatılabilir.
Kurban kesimine çocukları şahit etmeyelim. Onlar bayramın güzelliklerini yaşasın. Düşünün bir, aile büyüğü elinde keskin bir bıçakla yerde savunmasız yatan zavallı bir hayvanın boğazını kesiyor ve sonra onu pişirtip yiyor.

Evet, o olayı gördüğü gibi anlar. Çocuğun böyle bir günde bu olay karşısında mutlu olmasını bekleyemeyiz. Bayram onun için korkunç şeylerin yapıldığı zaman dilimi olarak hafızasında yer etmesin.

Kurban bayramında çok ağlayan, üzülen çocuk ve ona bir şeyler anlatmaya çalışan anne babalar gördüm. Manzara şu; Çocuk iki gözü iki çeşme ”niye kestin benim kuzumu, onu da bayrama götürecektim been, seni sevmiyorum, sizi sevmiyorum, sizinle bayrama bende gelmiyorum, annesi onu ararsa, sizi dedeme söyliceemm…

Gibi. Bi taraftan da baba,”oğlum bak onun canı yanmadı, o bizi sırtında cennete götürecek…” diye çocuğu susturmaya çalışıyor. Çocuk “onu öldürdün, nasıl götürecek bizi, kandırıyorsun işte…” diyor. Çocuk gördüğüne inanıyor, görmediğine değil.

Ama bayramın ne olduğu, bayramda neler yapıldığı, yani, kurbanlıkların kesimi hakkında değil kurbanın sosyal boyutu üzerinde durmak daha faydalıdır. İnsanların bayramda yardımlaştığını, ziyaretlerin yapıldığını, fakirlere et ve para yardımında bulunulduğunu anlatabiliriz. Et yiyemeyen çocukların, kurban bayramında et yiyebildiklerini, yeni kıyafetlerin alındığını, herkesin mutlu olduğunu söyleyebiliriz.

Çocuğumuzda bayram güzel hatıralar uyandırsın. Mesela, çocuklarımıza hediyeleşmeyi öğretebiliriz. Küçük hediyeler alıp, arkadaşlarına veya kapıya gelen çocuklara ikram etsin. Yine çocuğumuzla beraber, büyükleri, hastaları, yoksulları ziyaret edebiliriz.

Davranış eğitimi adına, yaşlıların hatrını sorsunlar, ellerini öpsünler, aldıkları hediye sonrası teşekkür etsinler… Eve gelen misafire yine güzel sözlerle hoşlasın, misafir için annesine yardım etsin veya misafir çocuğu ile oyuncaklarını paylaşsın… V.s
Çocuğumuza elimizden geldiği kadar bayramlık adına bir şey alalım.

Çorap, oyuncak araba, saç tokası… V.b.O markadan, pahallılıktan anlamaz, onlar öyle temiz yürekliler ki, büyük büyük adamlar olarak bizler ne kadar kirli olduğumuzu onların gözlerinden anlayabiliriz. Onlarda hırs, kin, gösteriş merakı yoktur. Hiç imkânımız yoksa ağaç dalından yaptığımız bez bebek bile onu çok mutlu eder.

Bu bayram, dünyadaki tüm çocuklarımızın yüzünün gülmesi için dua edelim.Masum çocuklarımız ve günahsız insanlarımızı Yüce Yaradan Bayram hürmetine korusun inşallah. Âmin, Âmin, Âmin.

En emin Olana Emanet Olalım, Sevgi ve Muhabbetlerimle, Hayırlı Bayramlar